Ekonomi

Almanya için büyüme beklentisine sanayi etkisi

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Schularick, Alman ekonomisi giderek artan bir şekilde yapısal bir krizle karşı karşıya

Abone Ol

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW), Alman ekonomisinin 2024 ve 2025'te daha önce tahmin edilenden çok daha kötü bir büyüme göstermesini beklediğini bildirdi.IfW, Almanya ekonomisine ilişkin haziranda paylaştığı 2024-2025'i kapsayan büyüme tahminlerinde güncelleme yaptı.IfW'den yapılan açıklamada, Almanya için bu yıla ilişkin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyüme tahmininin daha önce duyurulan yüzde 0,2'den yüzde 0,1'e, 2025 büyüme beklentisinin ise yüzde 1,1'den yüzde 0,5'e indirildiği aktarıldı.Açıklamada, Alman ekonomisinin iyiye gitmediği ve ekonomideki toparlanma işaretlerinin son aylarda daha sağlam hale gelmediği aktarılarak, bunun nedeni olarak sanayinin durgunluk içinde olması gösterildi.Buna ek olarak bu yıl için hane halkının artan reel gelirlere rağmen harcamalarını kısması nedeniyle zayıf özel tüketimin ekonomik görünüm üzerinde baskı oluşturduğu belirtilerek, inşaat sektöründe durgunluğun da ekonominin toparlanmasını olumsuz etkilediği aktarıldı.Açıklamada, "Yatırım harcamaları, belirgin ekonomik politika belirsizliğinden zarar görmekte ve makine ve teçhizattaki sabit sermaye oluşumunun yüzde 7,2 oranında düşmesine neden olmaktadır." ifadeleri yer aldı.

Gelecek iki yılda Alman ekonomisinde toparlanmanın reel gelirdeki artış, yurt dışından gelen yüksek talep ve düşen faiz oranları sayesinde yeniden hız kazanacağına işaret edilerek, Eylül 2025'e kadar ECB'nin politika faiz oranını yüzde 2,25'e düşüreceği tahmin edildi.

Zayıf ekonomi göz önüne alındığında, işsizlik oranının bu yıl yüzde 6 olacağı ve gelecek yıl yüzde 6,1'e yükseleceği öngörüldü.

Enflasyonun düşmeye devam edeceği ve gelecek iki yıl içinde muhtemelen yüzde 2 civarında olacağı tahmin edildi.

- "Ekonomi sadece konjonktürel değil, aynı zamanda yapısal bir krizle karşı karşıya bulunuyor"

IfW Başkanı Prof. Dr. Moritz Schularick, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi giderek artan bir şekilde sadece konjonktürel değil, aynı zamanda yapısal bir krizle karşı karşıya bulunuyor." ifadesini kullandı.

Alman koalisyon hükümetinin bütçe kesintilerinin ekonomide ek bir yük oluşturduğunu ve ECB'nin faiz oranlarındaki dönüşünün Almanya için çok geç olduğunu savunan Schularick, "Dahası, eski temel endüstriler değişime çok uzun süredir direnç gösteriyor ve iltica tartışması, yurt dışından kalifiye işçi çekmeye yönelik ekonomik ihtiyaç hakkındaki diyaloğa zarar veriyor. Bu durum devam ettiği sürece büyüme fırsatlarımızın azalmasını izleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

IfW Ekonomik Tahmin Müdürü Stefan Kooths da Alman ekonomisi için öncü göstergelerin daha önce verdiği yukarı yönlü sinyallerin hayal kırıklığına sebep olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Kamu ve yarı kamu hizmetleri artış eğilimi gösterirken, özel sektör faaliyetlerinin çoğu düşük performans gösterdi. Genel olarak ve ileriye dönük olarak bakıldığında, Alman ekonomisi, kısmen ekonomi politikasının güvenilir bir rota belirleyememesi nedeniyle anemik bir toparlanma sürecine giriyor."

- Alman ekonomisi yeniden resesyona girme riskiyle karşı karşıya

Öte yandan, Alman ekonomisi artan faiz oranları ile konjonktürel rüzgarların ve yapısal değişikliklerin ortasında büyümekte zorluk çekiyor.

Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.

Almanya Merkez Bankası ise üçüncü çeyrekte daha düşük büyüme bekliyor.

Ekonomi Araştırma Enstitüsü ise üçüncü çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.

Eğer Alman ekonomisi üçüncü çeyrekte küçülürse, teknik resesyona girmiş olacak.

Teknik resesyon, "üst üste iki çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade edilirken, Almanya, 10 yıllık iyi bir ekonomik büyümeden sonra salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Alman hükümeti ise ekonomide bu yıl yüzde 0,3'lük büyüme bekliyor.