İSTANBUL (AA) - Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Vicdan ve düşünce özgürlüğünü zedelemeden, öğrencileri herhangi bir dini uygulamaya zorlamadan bir eğitim süreci yürütmek, bizim en temel prensiplerimizdendir. Çoğulculuk, nesnellik, karşılıklı anlayış ve uzlaşıyı esas alarak, tüm öğrencilerimizi kucaklayan bir eğitim ortamı oluşturmayı amaçlıyoruz." dedi.

Alevi Vakıfları Federasyonu tarafından, Alevi ve Bektaşi inancının akademik araştırmalarla gelecek nesillere aktarılmasını ve bu inanca dair bilimsel çalışmaların teşvik edilmesi amacıyla düzenlenen 3. Uluslararası Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Bilim Ödülleri Töreni, Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Bilal Erdoğan, Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Haydar Baki Doğan, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Alevi inancı temsilcileri, kanaat önderleri, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.

Bakan Tekin, törende yaptığı konuşmada, Alevilik ve Bektaşilik üzerine yapılan bilimsel çalışmaları onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi.

Aleviliğin, Anadolu'nun derin kültürel mirasının, hoşgörü anlayışının, barış ve kardeşlik temelinde şekillenen felsefesinin en önemli değerleri arasında yer aldığını belirten Tekin, Aleviliğin farklılıklarla, yürekten sevgi ve saygıyla beslenen kültürün en önemli ögelerinden biri olarak ilelebet ülkedeki huzurun teminatı olacağını aktardı.

Tekin, "Alevilik ve Bektaşilik, yüzyıllar boyunca bu topraklarda adalet ve dayanışma ilkeleriyle yaşamış, inançlarını, sanatlarını, müziklerini ve edebi birikimlerini nesilden nesle aktarmışlardır." dedi.

Bu zengin mirası bilimsel bir bakış açısıyla ele almak, akademik çalışmalarla desteklemek ve yeni nesillere doğru bir şekilde aktarmanın, herkesin sorumluluğunda olduğunu dile getiren Tekin, şunları söyledi:

"Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Mevlana, Kaygusuz Abdal gibi nice arif ve sanatkarın derin düşüncesiyle mayalanan Anadolu irfanı, cümle varlığın birliğini ve kardeşliğini murat eder. Bugün ağzımızın tadı, dirliğimiz ve birliğimiz, bu kardeşliği korumak ve güçlendirmekle baki kalacaktır. Et tırnaktan ayrılmaz, bunu unutmuyoruz. Hem ontolojik hem de tasavvufi derinliği olan bir diyalog geliştirerek, karşılaştığımız sorunları netleştirmeyi ve bu sorunlara toplumun tüm kesimlerinden çözüm önerileri üretmeyi, birliğimizi, huzurumuzu tamama erdirmeyi diliyoruz."

- "Milli tekamül ve değişimler, birliğin ve kardeşliğin tesisinde her zaman büyük bir önem taşımaktadır"

Bakan Tekin, Alevi-Bektaşi kültüründe birlik ve kardeşliğin, insanı merkeze alan, hak ve adaleti gözeten bir anlayışla yoğrulduğunu söyledi.

Tekin, "Biz de Anadolu irfanından tevarüs ettiğimiz, sözlü ve yazılı kültürle şekillendirdiğimiz inanç ve ümidimizle, hakkı ve adaleti tesis etme gayretindeyiz. Milli tekamül ve değişimler, birliğin ve kardeşliğin tesisinde her zaman büyük bir önem taşımaktadır. Modernizmin madde ile mana arasındaki makası açan etkisini göz önünde bulundurduğumuzda, bugün toplumsal barışı ve birliği korumak ve geliştirmek için bizi birbirimize bağlayan her alanda mutabakat içinde olmak, yeni çözümler bulmak, yeni adımlar atmak zorundayız. Bu alanların başında da eğitim gelmektedir." diye konuştu.

Alevi-Bektaşi öğretisinin insan sevgisini, barışı ve hoşgörüyü esas alan yaklaşımının genç nesillere aktarılmasını önemsediklerini ifade eden Tekin, "Bu nedenle, tüm öğrencilerimizin ülkemizde var olan dinleri ve mezhepleri ana hatlarıyla tanımalarını, inanç, ibadet ve ahlak esaslarını kavramalarını ve bunları sosyal hayata yansıtmalarını, kardeşçe yaşamalarını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Tüm öğrencilerimizi kucaklayan bir eğitim ortamı oluşturmayı amaçlıyoruz"

Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli içinde yer alan öğretim programlarını ve ders kitaplarını, gençlerin toplumda farklı dini anlayış ve yaşayış biçimlerinin sosyal bir olgu olduğunu fark etmelerini sağlamak, başkalarının inanç ve yaşam tarzlarına hoşgörüyle yaklaşmalarını teşvik etmek üzere hazırladıklarını söyledi.

Dinin, kültürü oluşturan temel unsurlardan biri olduğunu kavramalarına yönelik, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve diğer büyük ozanların mirasını anlamalarına katkı sunmanın, Alevi-Bektaşi öğretisinin önemli gün ve ritüellerinin toplumda bilinmesini ve saygı görmesini sağlamanın da temel hedeflerinden biri olduğunu kaydeden Tekin, "Vicdan ve düşünce özgürlüğünü zedelemeden, öğrencileri herhangi bir dini uygulamaya zorlamadan bir eğitim süreci yürütmek, bizim en temel prensiplerimizdendir. Çoğulculuk, nesnellik, karşılıklı anlayış ve uzlaşıyı esas alarak, tüm öğrencilerimizi kucaklayan bir eğitim ortamı oluşturmayı amaçlıyoruz." diye konuştu.

Tekin, bakanlık olarak, inanç temelli hoşgörü kültürünü, barış içinde bir arada yaşama anlayışını ve kültürel çeşitliliği destekleyen her türlü akademik çalışmaya değer verdiklerini ifade ederek, "Bu ödüller, yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda toplumsal barışa, kardeşliğe ve bilimsel düşünceye olan katkıları da teşvik etmektedir. Ödül almaya hak kazanan tüm bilim insanlarımızı, araştırmacılarımızı ve genç akademisyenlerimizi yürekten kutluyor, çalışmalarının devamını diliyorum." ifadelerini kullandı.

-"Alevilik ve Bektaşilik tarihimizin, toplumsal belleğimizin ve kültürel mirasımızın ayrılmaz bir parçasıdır"

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise Grup Abdal'ın kemancısı Cem Gülgel'in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Allah'tan rahmet diledi.

Programı düzenleyenlere teşekkür eden Ersoy, "Alevilik ve Bektaşilik tarihimizin, toplumsal belleğimizin ve kültürel mirasımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Yüzyıllar boyunca Anadolu'nun mayasını yoğuran insan sevgisini, hoşgörüyü ve bilimi ön planda tutan bu değerler, bugün de toplumumuzun ortak vicdanını şekillendirmeye devam etmektedir." dedi.

Bilimsel çalışmaların toplumsal hafızanın ve kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılması konusunda son derece kıymetli olduğunu belirten Ersoy, 2022 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü duruşuyla kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini kaydetti.

Ersoy, "Bugün gururla ifade etmek isterim ki 2024 yılı içerisinde toplam 364 cemevinin bakım, onarım ve tefrişat talepleri işleme alınmıştır. Başkanlığımızın yürüttüğü saha çalışmaları sonucunda Türkiye genelinde 2 bin 102 cemevi tespit edilmiştir. Bu kapsamda 1200 cemevimizden 1900 dilekçe başkanlığımıza ulaşmıştır." diye konuştu.

İzmir'de 32 düzensiz göçmen yakalandı İzmir'de 32 düzensiz göçmen yakalandı

Bu adımlara ilave olarak deprem bölgesine 13 yeni cemevi yapmak için gerekli altyapı hazırlıklarını tamamladıklarını ve ihale aşamasına geldiklerini aktaran Ersoy, şunları söyledi:

"Bu rakamlar Başkanlığın, Alevi-Bektaşi topluluğunun taleplerine ne denli duyarlı olduğunu ve sahada güçlü bir karşılık bulduğunu da göstermektedir. 2 yıl gibi kısa bir sürede cemevlerinin yarısından fazlası bakım, onarım ve tefrişat konusunda başkanlığımıza başvuruda bulunmuştur. Önümüzdeki yıl içinde çalışmalarımız aynı kararlılıkla devam edecektir. Bu yıl içerisinde de 500'den fazla cemevinin bakım, onarım ve tefrişat taleplerini planladık ve gerekli işlemlere başladık. Bugün Alevi-Bektaşi toplumuyla devlet arasındaki gönül bağını daha güçlendirdiğimizi görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum."

-"Aradaki engelleri birer birer kaldırarak kardeşliğimizi pekiştiren adımları atmış bulunuyoruz"

Bakan Ersoy, devletin vatandaşların gönlündeki yerini sağlamlaştırdığını, karşılıklı teveccühü de artırdığını ifade ederek, "Aradaki engelleri birer birer kaldırarak kardeşliğimizi pekiştiren adımları atmış bulunuyoruz. Bu birlikteliğin toplumsal barışımıza ve ortak geleceğimize katkı sağlamaya devam edeceğine gönülden inanıyorum." dedi.

Alevi-Bektaşi yol ve erkanına dair yapılan araştırmaları desteklemeyi, inanç ve kültür temelli çalışmaların daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı en önemli öncelikleri olarak belirlediklerini dile getiren Ersoy, Başkanlığın bilimsel çalışmalara ağırlık verdiğini, sadece 2024 yılında 15 kadar bilimsel toplantı yaptığını ve bu toplantılarda 200'den fazla akademisyen ile Alevi-Bektaşi inanç ve kanaat önderinden istifade edildiğini söyledi.

Ersoy, "2025 yılında birlikte çalışacağımız akademisyenlerin 400'ü aşacağını öngörüyoruz. Aleviliğin ve Bektaşiliğin yazılı kaynaklarını günümüz diline aktarmak ve toplumumuza kazandırmak için de kapsamlı bir çalışma başlatmış bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.

KÜN-AY Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Dergisi'ni de bu yıldan itibaren yayınlamaya başlayacaklarını kaydeden Ersoy, tüm akademisyenleri ve araştırmacıları çalışmalarına katılmaya davet etti.

Bakan Ersoy, ödül alanları da tebrik etti.

- Programdan notlar

Alevi birlik duasıyla başlayan törende, Alevi inancının tanıtıldığı video gösterimi yapıldı.

Törende, "Doktora Tezleri", "Yüksek Lisans Tezleri" ve "Hakemli Dergi Makaleleri" olmak üzere üç ana kategoride ilk üçe giren yarışmacıların ödülleri takdim edildi.

Alevi Dedesi Ahmet Uğurlu'ya onur ödülünü Bakan Tekin verirken, Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Kafadar'ın onur ödülünü ise Bakan Ersoy takdim etti.


Kaynak: AA