TBMM (AA) - Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den talep ettiği randevuya ilişkin, "Randevumuzu uygun bulmamış olabilir ama ben randevu talebimizi buradan yineliyorum. Üzerinde dursun yük olarak. Kendileri düşünmeye devam eder inşallah diye temennide bulunayım." dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nu, TBMM'deki makamında kabul etti.

Yaklaşık 40 dakika süren görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özel ile TBB Encümen Toplantısı'nda aldıkları prensip kararlarını paylaştığını söyledi.

BBP Genel Başkanı Destici, partisinin Karadeniz Çalıştayı'nda konuştu: BBP Genel Başkanı Destici, partisinin Karadeniz Çalıştayı'nda konuştu:

Partilerden istediği randevunun ilkini Özel ile gerçekleştirdiklerini kaydeden İmamoğlu, "Özellikle bu kayyum uygulamalarının Türkiye'nin demokrasisi adına çok utanç verici olduğunu, milletimizi, memleketimizi gerçekten aşağıya çeken, itibarsızlaştıran bu uygulamaların ülkemizde başta ekonomi olmak üzere birçok sorunun temelini oluşturduğuna dair duygularımızı dile getirdik. İlave olarak, bunun çözümünün Mecliste olabileceğini, bütün siyasi partilerle bu konuda görüşme yapacağımızı ve bu hususta TBB olarak bir önerimizin de olduğunu, bunu da kendileriyle paylaşmak istediğimizi ve bunun mutlak bir kanun çerçevesinde Mecliste bir çalışmayla teminat altına alınması gerektiğini dile getirdik." diye konuştu.

Özel'in, CHP Grup Başkanvekillerini görevlendirdiğini ve "Mecliste sürecin takipçisi olacağını" ifade ettiğini aktaran İmamoğlu, "Ben de diğer siyasi parti genel başkanlarına olan gezilerime devam edeceğim, aynı duyguları kendileriyle paylaşıyor olacağım." bilgisini paylaştı.

- "Randevu talebimizi buradan yineliyorum"

Bir gazetecinin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partisinin grup toplantısında, "İmamoğlu'nun siyasetini tasvip etmiyorum. Bu istismarı MHP'ye bulaştırmak isteyebilirler, bu nedenle dikkatli davranıyorum" sözlerinin sorulması üzerine İmamoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstismar diye bir kelimeyi bırakın ruhumuzdan, yakın çevremizden bile geçirmeyiz. Güven içerisinde, ahlaklı, erdemli, sadece siyaset değil, kişilik olarak da hayatımızı buna adamış bir pozisyondayız. Nezaketi iyi biliriz. Randevu talep ettiğimiz yere girip çıkmayı da iyi biliriz. Ailemizde de kişisel yaşamımda da siyaset kültürümüzde de CHP'li olmanın kültüründe de var olan bir şeydir. Bundan asla hiç kimse endişe etmemeli. Hatta bir adım ileri gideyim, edemez de. Bu kişisel fikridir ama asla bize ne yapışır ne dokunur. Siyaset tarzımı beğenmeme tarzı da kişisel fikridir ama gönül isterdi ki buluşalım, konuşalım. Sonuçta TBMM çatısı altında, bütün yerel yönetimleri temsil eden TBB Başkanı olarak, ki bunun içinde haksızlığa uğradığında MHP'li belediye başkanlarını da savunacak kurum olan TBB'nin herkesin hakkını teminat altına alma girişimidir bu ziyaretler. Randevumuzu uygun bulmamış olabilir ama ben randevu talebimizi buradan yineliyorum. Üzerinde dursun yük olarak. Kendileri düşünmeye devam eder inşallah diye temennide bulunayım."

- "Türkiye'nin cumhurbaşkanı adayını millet belirler, seçkinler belirlemez"

İmamoğlu, bir gazetecinin, "Siz Bahçeli'nin tek aday olarak Erdoğan'ı işaret etmesi ve DEM Parti ile kurulan mevcut durumu, kayyum siyasetini böyle açıklamasını nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye'de nasıl bir süreç yaşıyoruz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Tabii Sayın Bahçeli sonuçta iktidar ortağı, ittifakın bir parçası. Bu bakış açısı normaldir. Ama Türkiye'nin Cumhurbaşkanı adayını millet belirler, seçkinler belirlemez. Milletin adayı aday olur, seçilir. O bakımdan bunun kişisel bir tarifi yoktur, genel bir tariftir. Bugün amacımızın rotası bellidir. Şahsi olarak yola çıkışımın bir adaylık temeli değil, ideal temeli olduğunu, ülkenin müreffeh geleceği temeli olduğunu ve bu konuda zaten bireysel mücadelemi İBB Başkanı olarak da TBB Başkanı olarak da vatandaş Ekrem olarak da CHP'li Ekrem olarak da veriyorum. Önünde böyle takıntılı bir makam süreci değil, tam aksine güçlü bir Türkiye, memleketin her insanının mutlu, özgür, kendini güvende hissettiği bir Türkiye mücadelesidir. Bunu tekrar ediyorum ki bunu söyleyenler süreci daha iyi kavrasın diye."

Kaynak: aa