Politika

CHP Sözcüsü Yücel, MYK gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi:

- "(Akın Gürlek'in) Bakan yardımcılığı gibi siyasi bir görevden, yargı mensubu olarak atamasının yapılması yasaya aykırıdır. Bu konuda partimizce HSK başvurusu yapılmıştır. HSK başvurusunun sonucuna göre, yargı yoluna da başvurulacaktır" - "Bütçe görüşmelerinde, bakanların halktan ne kadar kopuk olduğunu, en ufak bir eleştiriye dahi tahammülleri olmadığını gördük"

Abone Ol

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in bakan yardımcılığından yargı mensubu olarak atanmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, konuyla ilgili Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) başvurduklarını ve sonucuna göre yargı yoluna da başvuracaklarını bildirdi.

Yücel, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında yapılan CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı gündemine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye'de para için bebeklerin öldürüldüğünü, kadın cinayetlerinin günden güne arttığını ve emekliler ile asgari ücret alan işçilerin hayata tutunmaya çalıştığını" söyledi.

AK Parti iktidarının, CHP'li belediyeleri hedef aldığını savunan Yücel, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim borçlarının İller Bankası gelirlerinden kaynağında tahsil edilmek istenmesini eleştirdi.

Hukukun, siyasetin aparatı haline getirildiğini öne süren Yücel, "CHP'ye ve onun genel başkanına ayar vermeye kalkanlara bir çift sözümüz var. Sana diyorum Yılmaz Tunç. Ana muhalefet partisinin lideri, son yerel seçimde Türkiye'nin birinci partisi olmuş olan CHP Genel Başkanı'na laf söylemek senin boyunu aşar. Atanmış bir kişinin, seçilmiş bir kişiye, hele de Türkiye'nin birinci partisinin genel başkanına ayar vermeye kalması en hafif tabiriyle hadsizliktir, bilinçsizliktir, şuursuzluktur. Sayın Tunç, sen hem Adalet Bakanısın hem HSK Başkanısın. İnsanda biraz ağırlık olur. Sana Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneticisi ya da sözcüsü olmadığını, bu ülkenin Adalet Bakanı ve HSK Başkanı olduğunu hatırlatıyorum. Seni bu görevlerine ve sıfatlarına uygun davranmaya davet ediyorum." diye konuştu.

- "Özel olarak görevlendirilmiş bir kişi"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek için kullandığı ifadeler sebebiyle açılan resen soruşturmaya ilişkin Deniz Yücel, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Genel Başkanımızın, bu ülkenin Anayasa'sında yazan 'hukuk devleti' ilkesine vurgu yaptığı, 'bağımsız ve tarafsız yapısı yine Anayasa ile teminat altına alınmış yargı sistemini hatırlattığı açıklamalar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i rahatsız etmiş. Bu Akın Gürlek herhangi bir savcı değil. Bu şahıs, İstanbul eski İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu, Selahattin Demirtaş, Sözcü Gazetesi, Çağdaş Hukukçular Derneği gibi davalarda özel olarak görevlendirilmiş bir kişidir. Bu davalardaki performansı nedeniyle ödüllendirilmiş, Adalet Bakan Yardımcısı yapılmış, bir süre sonra yeni bir görev emri çıkmış ve Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer'e karşı yürütülen siyasi soruşturma ve operasyonu yönetmek için Adalet Bakan Yardımcılığından hukuka aykırı bir şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına getirilmiş bir kişidir. Bu kişinin bakan yardımcılığı gibi siyasi bir görevden, yargı mensubu olarak atamasının yapılması yasaya aykırıdır. Bu konuda partimizce HSK başvurusu yapılmıştır. HSK başvurusunun sonucuna göre, yargı yoluna da başvurulacaktır."

Yücel, MYK toplantısında, ekonomi kurmaylarının ziyaret ettikleri illerdeki temaslarına ilişkin sunum yaptığını belirterek, "Ekonomi takımımız çalışmalara ara vermeden devam edecek. Önümüzdeki hafta da Denizli, Isparta ve Burdur'da toplumun tüm kesimiyle buluşarak, yaşadıkları sorunları dinleyecek. Biz halkın en önemli gündemi olan ekonomi, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısını konuşmaya devam edeceğiz." dedi

- "Meclis'e hesap vermiyorlar"

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin kabul edilmesini değerlendiren Yücel, şu ifadeleri kullandı:

"Bütçe görüşmelerinde, bakanların halktan ne kadar kopuk olduğunu, en ufak bir eleştiriye dahi tahammülleri olmadığını gördük. Bakanlar, millet iradesinin tecelli ettiği Meclis'e hesap vermiyorlar. Önceden Sayıştay sayfalarca denetim raporu hazırlardı. Şimdi koca koca bakanlıkların denetim raporları 40-50 sayfa. Dolayısıyla, bakanların Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptıkları, önceden hazırlanan konuşmalarını okumaktan ileri gidemedi. CHP olarak, her yerde olduğu gibi Meclis'te de başta Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimiz olmak üzere tüm milletvekillerimiz, komisyonlarda olduğu gibi, halkın sorunlarına çare olmayan bu bütçenin Genel Kurul safhasında da, halkın değil sarayın bütçesini yapma anlayışına karşı aktif şekilde muhalefet etmekten asla geri durmayacaktır."