Genel

Dışişleri Bakanı Fidan, Doha Forum 2024'te basın toplantısı düzenledi: (2)

- "Herhangi bir PKK uzantısı, Suriye'de herhangi bir şekilde meşru bir taraf olarak değerlendirilemez. Suriye'deki görüşmelerde görüşeceğimiz bir taraf olamaz" - "Bölgesel ülkelerin yeni idare ve yeni Suriye'yi komşuları için tehdit ortaya çıkarmayan bir yapı halinde görmesi gerekiyor"

Abone Ol

DOHA (AA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Herhangi bir PKK uzantısı, Suriye'de herhangi bir şekilde meşru bir taraf olarak değerlendirilemez. Suriye'deki görüşmelerde görüşeceğimiz bir taraf olamaz." dedi.

Fidan, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu Doha Forum 2024'te Suriye'deki gelişmelere ilişkin basın toplantısında konuştu.

Suriye'de yönetimin el değiştirdiğini belirten Fidan, bunun bir gecede olmadığını söyledi.

"Son 13 yıldır ülke zaten bir iniş-çıkış sürecinde ancak 2016'dan bu yana Astana Süreci vesilesiyle biz durumu ve gerilimi düşürdük ve savaşı dondurduk." diyen Fidan, bu sürenin rejim tarafından kendi halkıyla barışmak için kullanılmadığını ve rejimin bu fırsatı değerlendirmediğini dile getirdi.

Fidan, "Bütün girişimler başarısızlıkla sonuçlanınca Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan rejime el uzattı ve bir milli birlik ve barışa ulaşabilmek için Suriye'de bir çağrıda bulundu. Bu çağrı da reddedildi." dedi.

Rejimin devlet kurumlarının Suriye halkının ihtiyaçlarına cevap veremediğini anlatan Fidan, halkın en temel hizmetlerinin yerine getirilemediğini, hem ülke içinde hem de ülke dışında halkın yerinden edildiğini, bunun göç akımlarına neden olduğunu dile getirdi.

Fidan, rejimin uyuşturucudan elde edilen parayla ayakta kalabildiğini söyledi.

Son haftada hem bölgesel hem de uluslararası aktörlerle yoğun diyaloglarının olduğunu belirten Fidan, dün Doha Forumu çerçevesinde Suriye'nin geleceği için Astana ülkeleri Türkiye, Rusya ve İran'ın bir araya geldiklerini ve bu gelişmeleri ele aldıklarını dile getirdi.

Fidan, Rusya ve İran'ın yapıcı yaklaşımını son derece önemsediklerini vurgulayarak, toplantıda BM Suriye Özel Temsilcisi'nin de kendileriyle birlikte olduğunu söyledi.

Bakan Fidan, şunları kaydetti:

"Arap ülkeleriyle Suudi Arabistan, Katar, Irak, Mısır ve Ürdün'le bir araya geldik. Bu kardeş ülkelere de yapıcı yaklaşımlarından dolayı teşekkür etmek istiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri ile de temaslarımız oldu, bölgesel ve uluslararası aktörlerle işbirliğimizi devam ettireceğiz."

Suriye'deki istikrarlı geçiş döneminin nasıl gerçekleşebileceğine ilişkin soruya cevap veren Fidan, Türkiye'nin uzun süredir Suriye'nin istikrarı için çaba gösterdiğini belirtti.

Fidan, aktörleri ve problemleri yakından tanıdıklarını kaydederek, bunların gerçekten zorlu problemler olduğunu ve çok yoğun çalışılması gerektiğini ifade etti.

- "Bölgesel ve uluslararası aktörler sürece dahil olmalı"

Suriye halkıyla çalışılması gerektiğini vurgulayan Fidan, "Sadece Türkiye değil aynı zamanda bölgesel aktörlerin ve uluslararası aktörlerin bu sürece dahil olması gerekiyor. Çok iyi ve sorunsuz bir geçiş döneminin olması için sivil halka herhangi bir zarar verilmemesi gerekiyor. Halk için temel hizmetlerin verilmesi gerekiyor ve her şeyden önce bölgesel ülkelerin yeni idare ve yeni Suriye'yi komşuları için tehdit ortaya çıkarmayan bir yapı halinde görmesi gerekiyor. Suriye, mevcut problemlerine cevap vermeli ve bu tehditleri engellemeli." diye konuştu.

Fidan, Türkiye'nin son zamanlarda Beşşar Esed ile temas halinde olup olmadığına ilişkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son birkaç aydır özellikle Suriye rejimine ve Esed'e ulaşmaya çalıştığını ancak bütün bu çabaların sonuçsuz kaldığını hatırlattı.

Türkiye'nin bir şeyler olacağını beklediğini, Suriye'nin ve halkının problemlerini çok yakından bildiklerini kaydeden Fidan, gruplar üzerindeki baskıyı, mülteciler ve özellikle de ekonomik sorunları çok yakından bildiklerini ifade etti.

- "Rejim, yavaş yavaş çürüyor ve çöküyordu"

Fidan, Suriye rejiminin durumuna ilişkin, "Rejim, aslında yavaş yavaş çürüyordu ve çöküyordu. Biz de bunu görüyorduk. Bu nedenle gerçekten bunu engellemek için bir şeyler yapmaya çalıştık ancak kısa cevap hayır, (Esed'le) onlarla görüşmedik, herhangi bir temasımız olmadı." dedi.

Suriye'deki durumun nasıl kısa sürede sona erdiğine ve Türkiye'nin Suriye'nin yeniden inşasındaki rolüne ilişkin Fidan, Astana Süreci'nin 2016'da savaşı dondurmasından bu yana rejimin mevcut problemlerle baş edebilmek için gerçekten son derece değerli bir zamanının bulunduğuna dikkati çekerek, 2016'ya kadar rejimin gerçekten çok yüksek bir adrenalinle hareket ettiğini bildiklerini söyledi.

Fidan, Esed tarafından Türkiye ile herhangi bir iletişimin olmadığını da yineledi.

- "PKK uzantısı, Suriye'de herhangi bir şekilde meşru bir taraf olarak değerlendirilemez"

Suriye'deki bütün tarafların sürece dahil edilmesi ve Türkiye'nin bu konudaki temaslarına dair soru üzerine Fidan, Suriye'nin kuzeyinde çalışan son derece meşru Kürt tarafların bulunduğu ve onların uzun süredir muhalif güçlerin parçası haline geldiği yanıtını vererek, "Ancak herhangi bir PKK uzantısı, Suriye'de herhangi bir şekilde meşru bir taraf olarak değerlendirilemez. Suriye'deki görüşmelerde görüşeceğimiz bir taraf olamaz." dedi.

Fidan, PKK kadrolarının Suriyeli olmadığına, dünyadan ve bölge ülkelerinden mensuplar barındırdığına işaret ederek, "Suriyeli olmayanlar (PKK/YPG uzantılı), SDG'yi yönetiyor ve herkes bunu biliyor. Bu, gerçekten açık bir sır. Kısaca sorunuzun cevabı, hayır, kendileriyle ilgili bir değişikliğe gitmedikleri sürece bu mümkün değil." ifadelerini kullandı.

- "Suriye'nin yaralarının sarılmasına odaklanılmalı"

Fidan, uzun yıllardır Türkiye'nin Suriye'nin birliği, beraberliği ve bütünlüğü için elinden geleni yaptığının altını çizerek, özellikle son aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaklaşmakta olan bu süreci görmesinden hareketle başlattığı inisiyatifin Suriye rejimi tarafından reddedilmesinin Türkiye'nin endişelerini haklı çıkaran gelişmelerin olmasına yol açtığını söyledi.

Muhaliflerin an itibarıyla Şam'ı ele geçirdiğini, Esed rejimin çöktüğünü ve Esed'in Suriye'yi terk ettiğini dile getiren Fidan, "Biz, bundan sonra Suriye'nin yaralarının sarılması için, birliğinin, bütünlüğünün, güvenliğinin sağlanması için ne yapabiliriz? El birliğiyle şu anda onun mücadelesi içerisindeyiz." dedi.

Fidan, bölge ülkeleriyle ve uluslararası aktörlerle bu konuda çalışmaya başladıklarını kaydederek, özellikle bölge ülkeleriyle işbirliğinin fevkalade önemli olduğunu vurguladı.

Irak ve Türkiye'nin Suriye ile uzun sınırları bulunan ülkeler olduğuna işaret eden Fidan, "Bizim özellikle beraber koordinasyonumuz önemli." ifadesini kullandı.

Fidan, Ürdün, Suudi Arabistan ve Katar'ın da önemli ortaklar olduğunu kaydederek, bu ülkelerle çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

ABD ile de görüşmelerin sürdüğünü anlatan Fidan, özellikle terörizm ve güvenlik konularındaki hassasiyetlerini onlarla da paylaştıklarını aktardı.

Fidan, ilerleyen günlerde Suriye halkını daha güzel günlerin beklediğine işaret ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konudaki hassasiyetinin bilindiğini vurguladı.

Mültecilerin ülkelerine geri dönmesi meselesinin de önemine dikkati çeken Fidan, bu konuda da çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.

(Bitti)​​​​​​​