Kireçlenme yaş dinlemiyor! Kireçlenme yaş dinlemiyor!

Ateş, halsizlik ve öksürük eşlik ediyorsa, zaman kaybetmeyin. Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayça Özbal Koç, boğaz ağrısı uzun sürdüğünde, örneğin 2 hafta geçmesine rağmen dinmediğinde hekime başvurmanın önemli olduğunu söyledi.İSTANBUL (İGFA) - Havaların soğumaya başladığı sonbahar mevsiminde pek çok kişide rastlanan boğaz ağrısı “boğaz bölgesinde ağrı, tahriş ve rahatsızlık hissi, yanma, ağrılı yutkunma, kaşıntı” gibi yakınmaların tamamını kapsıyor.

Boğaz ağrısı sonbahar ve kış aylarında soğuk havanın etkisi, kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirme, viral enfeksiyonların sıklığının artması ve alerjiye bağlı olarak daha sık görülüyor.

Boğaz ağrısının yaşam kalitesini düşürmesinin yanı sıra tedavisinde gecikildiğinde ciddi sağlık sorunları  oluşturabileceğine dikkat çeken Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayça Özbal Koç, “Erken dönemde ve çok hafif yakınmalar varken semptomatik tedavi olarak nitelendirilen istirahat etmek, pastil ve ağrı kesici kullanmak başarılı sonuç verebilmektedir. Ancak boğaz ağrısı uzun sürdüğünde, örneğin 2 hafta geçmesine rağmen dinmediğinde ve ateş, halsizlik, öksürük ile balgam gibi yakınmalar eşlik etmeye başladığında hekime başvurmak  çok önemlidir. Zira, antibiyotik tedavisi gerektiren durumlar gelişmişse, hastalığın uzamasının yanı sıra enfeksiyonun yayılarak alt solunum yolu enfeksiyonuna ya da yaygın sistemik enfeksiyonlar gibi daha ciddi enfeksiyonlara yol açması ne yazık ki olasıdır” dedi.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ZAYIFLATIYOR! 

Sık rastlanan ve genellikle geçici ve hafif bir problem olmasına rağmen yutkunma güçlüğüne neden olabilen boğaz ağrısı verdiği rahatsızlık dışında sıvı ve katı gıda alımını zorlaştırarak bağışıklık sisteminin zayıflamasına, vücut direncinin düşmesine, yorgunluk ve halsizliğe yol açabildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Ayça Özbal Koç, tedavinin hastalığın altında etkene göre uygulandığını söyledi.

"Basit bir tahrişten kaynaklanıyorsa kendiliğinden geçebilen boğaz ağrısında genellikle tedaviye ihtiyaç duyuluyor" diyen Doç. Dr. Özbal Koç, "Öncelikle yapılan ayrıntılı kulak, burun ve boğaz muayenesi sonrasında boğaz ağrısına neden olan sebeplerin, hastalığın seyrinin, hastanın durumunun tespit edilmesi gerekiyor. Alerjiye bağlı tablolar farklı bir tedavi gerektirirken bakteriyel enfeksiyonlar genellikle antibiyotik tedavisiyle geçiyor; viral enfeksiyonlarda ise antibiyotik kullanımı fayda sağlamıyor, dolayısıyla sadece semptomlara yönelik ilaçlara başvuruluyor" dedi.

BULUNDUĞUNUZ ORTAMI SIK SIK HAVALANDIRIN

Pek çok farklı neden boğaz ağrısına yol açsa da bu ağrıdan korunmak için alınabilecek önlemlerin mevcut olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Özbal Koç, uyarılarını şöyle sürdürdü:

"Öncelikle dengeli beslenerek, düzenli egzersiz yaparak, yeterli süre uyuyarak ve stresten uzak durarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz büyük önem taşıyor. Bol su tüketimi, hekim kontrolünde alınan C vitamini, çinko ile D vitamini de yarar sağlıyor. Ellerimizi sık yıkayarak kişisel hijyenimize dikkat etmenin faydasına da işaret eden Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ayça Özbal Koç, alabileceğimiz diğer önlemleri şöyle özetliyor: “Kapalı ortamlardan, sigara dumanından ve hasta kişilerden uzak durmak, sık havalandırarak bulunduğunuz ortamın havasını taze tutmak önemlidir. Burun ve boğaz mukozasının kurumaması için de odayı nemlendirmek gerekmektedir. Ayrıca boğazı tahriş eden sigara, tütün ürünleri ile çok sıcak ve çok soğuk yiyeceklerden kaçınmak enfeksiyon ve boğaz ağrısı riskini azaltacaktır. Alerjisi olan kişilerin de hekimin önerdiği şekilde alerji tedavilerini sürdürmeleri gerekmektedir.”

Kaynak: igf