Rusya Devlet Başkanı Putin’in Rus turistlerin Eylül itibarı ile Türkiye’ye gelebileceğini söylemesinden sonra gözler İngiltere’ye çevrildi.
Daha önce yazmış ve vurgulamıştık:
İngilizler Türkiye’yi seviyor. Özellikle de Bodrum, Fethiye, Didim, Marmaris ve Kuşadası’na akın ediyor. Yapılan rezervasyon yoğunluğu da bunu açık biçimde ortaya koyuyor.
Trafik ışığı örneğinden hareketle, İngiliz turistin hedefindeki ülkeleri; yeşil, sarı ve kırmızı olarak sınıflandıran İngiltere, Türkiye’yi kırmızı listede tutmayı sürdürüyor.
Ortada başka sorunlar varsa bunları çözme yolları da olacaktır.
Örnek: Portekiz İngiltere’nin kırmızı listesindeydi. Yapılan görüşmeler sonunda Portekiz sarı listeye alındı. Demek ki oluyormuş. Bu konuda siyasi girişimlerimizi hızlandırmalıyız.
Giderek derinleşen sorunlarda işin sadece aşı kampanyası ve vakalardaki artışla sınırlı olmadığı söyleniyor.” İngiltere açısından, seyahatte uluslararası konum da önemli” deniliyor.
İngiltere’deki Türk Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Engin Sertoğlu altı aydır İngiliz turiste kapalı durumdaki Dubai örneğini vererek konunun uluslararası görüşmeden ziyade İstanbul’un hava ulaşımı kavşak noktasında olmasıyla ilgili olduğunu savunuyor.
Sertoğlu, Türkiye’de İngiliz turist bekleyenlere en erken tarih olarak Temmuz sonunu işaret etti. Zira üç haftada bir, vaka ve aşılama durumuna göre belirlenen renk listesinde Türkiye’nin yeşile ancak o tarihte ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Bunu önemsiyoruz.
Sertoğlu’un açıklamalarını birlikte okuyalım mı?
” Nasıl ki Emirates havayolu şirketi, Dubai’yi uluslararası uçuşlarda bir aktarma merkezi olarak kullanıyorsa Türk Hava Yolları’nın da İstanbul’da aynı sistemi kurduğunu belirtti ve “Afrika ve Asya’dan gelen yolcuları Avrupa’ya taşıyor.” Bu durumda İngilizler ‘kırmızı ülkeden dönüş prosedürleri’ gereği, geri dönüşte ceplerinden 1750 sterlin ödeyip 10 gün havalimanı yakınında bir otelde kalma zorunluluğuyla yüzleşmemek için, hükümetin yeşil diye sınıflandırdığı ülkelere yöneliyor. Sertoğlu, Türkiye’de İngiliz turist bekleyenlere en erken tarih olarak Temmuz sonunu işaret etti. Zira üç haftada bir, vaka ve aşılama durumuna göre belirlenen renk listesinde Türkiye’nin yeşile ancak o tarihte ulaşabileceğini tahmin ediyor. Londra’ya karantinasız, testsiz dönüş yapabilmek için en az 10 gün, hükümetin ‘yeşil’ olarak tanımladığı bir ülkede kalması gerekiyor. Kırmızı listede olmasına rağmen Türkiye’ye gitmenin hala mümkün olduğunu söyleyebiliriz, Uçuş göstermenin yeterli olduğunu da söyleyebiliriz. İngiltere’de isteyen herkese, sağlık hizmetleri ücretsiz test uyguluyor ancak yığılmaların önüne geçmek için havayolu şirketlerine bildirilen testlerin özel kurumlarda yapılmış olması bekleniyor. İngiltere’den Türkiye’ye bu aralar 50 Sterlin’e bile uçak bileti bulunurken özel bir test yaptırmanın maliyeti 50 ila 150 sterlini bulabiliyor.”
Özetleyelim:
Görebildiğimiz kadarı ile turizmde bu yılı da “kayıp yıl” olarak kayıtlara geçeceğiz. Çünkü Rusya ve İngiltere bizim için son derece önemli. Almanya’dan esen olumlu hava ile de turizmimizi kurtarmamız mümkün olmayabilir.
Pandemi her ülkede turizmi vurdu, sosyal yaşamı etkiledi. Bundan en fazla etkilenen ülkelerde biriyiz.
Sorun sadece otellilerle sınırlı değil. Yan sektör de bundan çok etkileniyor. Kapanan ya da açılışını erteleyen otel sayısı giderek artıyor. Birçok otel ise iç turizme yöneldi.
Otellerdeki sıkıntı nedeni ile işini kaybedenlerin sayısındaki artışı ise söylemeye gerek duymuyoruz.
Bu satırlar yazılırken aşılama takviminin hız kazandığı açıklamalarını aldık. Vaka ve ölüm sayılarındaki azalmalarla birlikte beklediğimiz günlere de kavuşmuş olacağız.
Temennimiz de bu yöndedir.