İSTANBUL (AA) - Marmara Siyasal Derneğinin, Marmara Üniversitesinde (MÜ) düzenlediği "Dijital Dönüşüm ve Dezenformasyon Zirvesi" sona erdi.
Üniversitenin Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde gerçekleştirilen zirve, açılış programının ardından paneller ve oturumlarla devam etti.
Anadolu Ajansı (AA) Teyit Hattı Müdürü Ömer Faruk Görçin, moderatörlüğünü Marmara Siyasal Derneği Başkan Yardımcısı Elif Kondakçı'nın yaptığı "Yerelden Küresele Dezenformasyonun Çok Boyutlu Tehdidi" başlıklı oturumda, Malcolm X'in, "Eğer dikkat etmezseniz medya mazlumlardan nefret etmenize, zalimleri sevmenize neden olabilir." sözünü hatırlattı.
Dünyada bir hakikat algısı olduğunu ve bu algının çok önemli bir kısmının medya üzerinden insanlara sirayet ettiğini vurgulayan Görçin, "Artık hepimiz sosyal medya devrinde yaşıyoruz, hepimizin sosyal medya hesabı var. Sosyal medyada geçirdiğimiz vakit, günümüzün çok büyük bir kısmını etkiliyor. Artık aldığımız bilgiler, çevremizde birebir elini sıktığımız, selamlaştığımız, tanıdığımız insanlardan gelmiyor." diye konuştu.
Bütün akıllı telefon kullanıcılarının internete bağlı olduğunu söyleyen Görçin, şöyle devam etti:
"Son verilere göre 5,2 milyar insan sosyal medyaya giriyor. Bu, belli ülkelerde, belli yaş gruplarını dışarıda tuttuğumuz zaman neredeyse bütün dünya nüfusunun birbiriyle iletişim halinde olduğu, interaksiyon halinde olduğu devasa bir kamusal alan demektir. Ortalama bir insan günde yaklaşık 2,5 saatini sosyal medyada geçiriyor. Dolayısıyla iletişim halinde olduğumuz, bize bilgiyi veren o kaynağın doğruluğunu sorgulamak bizim için artık çok hayati bir öneme sahip."
AA Teyit Hattı'nın çalışmalarından bahseden Görçin, "Doğru karar vermek istiyorsak, takip ettiğimiz yerlerin de bize sağlıklı haber, doğru bilgi aktaran yerler olması lazım. Biz de bunlar için mücadele ediyoruz." dedi.
Yeni Şafak Uluslararası Platformlar Koordinatörü Ömer Kablan da dijital çağda dezenformasyonun nasıl yayıldığını ve yapay zeka kullanımının insan hayatına etkilerini anlattı.
GDH Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Polat ise medyanın doğru ve yerinde kullanımı ile yanlış bilginin yayılma hızına dikkati çekti.
- Dijital dünyanın aileye etkisi
Diğer oturum ise MÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Babacan'ın moderatörlüğünde "Toplum ve Ailenin Dijital ile Yeniden Kurgulanması: Fırsatlar ve Tehditler" başlığıyla düzenlendi.
Toplumun çok daha üst bir kavram olduğunu ve ailenin tek başına konuşulması gerektiğini vurgulayan Babacan, "Değişim ve dönüşüm insanlık tarihinin her dönümünde bir değişim hikayesidir. Son çeyrek yüzyılda özellikle internet sonrasındaki dönemde, değişim kavramının anlamı çok daha genişledi. Anlam değişimi çerçevesinde en çok nasibini alan kavramlardan bir tanesi de ailedir." değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın da ailenin sosyal medya teorilerinde sosyalliğin, toplumsallığın ve birlikteliğin ilk ortaya çıkardığı kurumlardan biri olarak kabul edildiğini söyledi.
Akın, "Sanayileşme sonrasında ciddi anlamda göçün yaşanması, üretim ilişkilerinin değişmesi, büyük şehirler oluşmaya başlaması, yani kapitalizm denilen dönemde Batı toplumlarında ciddi anlamda bütün bu değişim sürecinden etkilenen kurumların başında aile gelmiştir." dedi.
Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Üner Karabıyık da aile ilişkilerinin önemine değinerek, içerisindeki rollerle uyumlu davranıldığında ailedeki mutluluk duygusunun yükseldiğini söyledi.
Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Şentürk ise kuşaklar arasındaki mesafenin özellikle medyanın da aracı kılınmasıyla arttığını kaydetti.
Şentürk, "Kuşaklar arasındaki etkileşime ve ilişkiye baktığımızda, buradaki ayrışımın bu kültür aktarımı, tecrübe deneyim aktarımı olsun, farklı gündelik hayat pratikleri olsun, rollerin tanımlanması olsun hepsinin büyük oranda farklılaştığını söylemek istiyorum." dedi.
