Hepimiz güzel yurdumuzda Türkiye'de yaşıyoruz. Ülkemiz ve insanları huzur içinde diğer ülkeler gibi özgürlükler içinde yaşamlarını sürdürmek istiyorlar. Ama olmuyor hergün yeni bir sorunla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Ülkenin kurtarıcısı, bugünlere gelmemizi sağlayan ulu ATATÜRK bize bu ülkeyi bağımsız olarak emanet etti. Ama onun yaptıklarını inkar edenler kötülemelerini, adını ve yaptıklarını akıllardan silmek için ellerinden geleni yapmaktan geri durmuyorlar.
Topraklarımız ve milli değerlerimiz bize emanettir. Onları da koruyup gelecek nesillere ulaşmasını sağlamak bizlerinde görevlerinin en başında gelenler olması gerekiyor. Ama tek adam yönetiminde bunların hepsi sanki yok edilmeye çalışılıyor. Ne kadar fabrikalarımız milli kuruluşlarımız varsa hepsi bir bir satıldı. İnsanlarımız işsiz ve perişan duruma düşerek kaygılarını arrtırdı.
Ülkemizi yönetenler inadına yapacağız diyorlar. Acaba kiminle inatlaşıyorlar?
Onları seçip başımıza getiren insanlarımızla mı inatlaşıyorlar?
Bizler onlardan ülkemizi ileri götürmek, özgürlüklerimizi daha iyi yaşamak için başımıza getirmedik mi? Senden veya benden kavramları ortaya atılarak halkımız ötekileştiriliyor.
Bunu görmüyorlar mı?
Yani böyle aykırılıklar olmasını istemediklerini göstermeleri gerekiyor.
Yıllardır benliğimizin sembollerinden olan andımızı kaldırmakla ne yapılmak isteniyor?
Kadınlara yönelik İstanbul sözleşmesinden ayrılarak ne yaptıklarının da farkındalar mı?Yani kimseyi kötülemek, her yapılana karşı çıkmak gibi bir niyetimiz yok bizim.
Sadece ülkemiz ve insanlarımızın tamamını kavrayacak iyilikler, yenilikler yapılmasını, yaşadığımız bu topraklarda özgürce ve birlik beraberlik içinde yaşamak istiyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımız olması gerekiyor.
Kadınlarımız 2. sınıf vatandaş değildir.
Onlar bizim anamız, ninemiz, teyzemiz halamız kız kardeşlerimizdir.
Onlara hak ettikleri fazlasıyla verilmelidir. Bırakınız İstanbul sözleşmesinden ayrılmak,onlara daha fazla hakları verilmelidir. İkinci sınıf vatandaş değildirler.
Erkeklerle aynı haklara hatta daha fazlasına sahip olmalıdırlar.Bir ülkede tek bir kişinin sözleri, davranışları benimsetilmek isteniyor.
Bir elin nesi var iki elin sesi var diye bir deyim vardır.
Alınan ve alınacak kararlar bir kişi değil milletin seçip gönderdiği vekilleri tarafından oturup tartışılarak ve kimsenin değil halkından aldığı yetkilerle hareket eden vekilleri tarafından alınmalıdır tüm kararlar.
Yoksa 20 ayda kaç tane başkan değiştirerek bir yere varamayacağımızın farkında olmalıyız.
Birlik ve beraberliğmizi koruyarak sorunları ancak çözebiliriz. hepinize sağlıklı günler dilerim.