Ekonomi

Petrokimya sektöründe kullanılan katalizörü yerlileşecek... Türkiye’de ilk kez üretildi

Ar-Ge çalışmalarıyla Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Eti Alüminyum, petrol ürünlerinin birbirinden ayrıştırılmasında kullanılan katalizörde üretime yaklaştı

Abone Ol

Ar-Ge çalışmalarıyla Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Eti Alüminyum, petrol ürünlerinin birbirinden ayrıştırılmasında kullanılan katalizörde üretime yaklaştı.İSTANBUL (İGFA) - Eti Alüminyum, ham petrolü ülkemizde işleyerek nihai ürün haline getiren rafineri ve petrokimya tesislerinde petrol ürünlerinin birbirinden ayrılmasında kullanılan katalizörü Türkiye’de ilk kez üretti. Üretilen katalizörün test sonuçlarının olumlu gelmesi halinde Eti Alüminyum, 15 milyon Euro’luk yatırımla katalizör üretimine başlayacak.

YILDA 3 BİN TON ÜRETİM HEDEFLENİYOR

Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak için Ar-Ge çalışmalarına odaklandıklarını belirten Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, “Gerçekleştirdiğimiz yatırımlar, imza attığımız teknolojik yenilikler ve geliştirdiğimiz inovatif ürünlerle Türkiye ekonomisine katkı sunarken, yarattığımız katma değerle de ülkemizin stratejik konumunu destekliyoruz. 1.600 kişilik ailemizle yılda 82.000 ton alüminyum üretiyoruz ve Türkiye’nin ihtiyacının ’unu karşılıyoruz. Her yıl en az 300 milyon dolarlık ithalatın önüne geçiyoruz. Üretimlerimizi Ar-Ge çalışmalarıyla destekleyerek Türkiye’de ancak ithalat yoluyla sağlanabilen ürünleri yerlileştirmek için çalışıyoruz. Bunu tamamen kendi laboratuvarlarımızda, kendi atölyemizde üretilen teknik ekipmanlarla ve kendi mühendislerimizle yapıyoruz. Şu anda Ar-Ge Departmanımızın üzerinde çalıştığı bir konu da petrokimya ürünlerinin birbirinden ayrılmasında kullanılan katalizörler. Deneme aşaması tamamlanmak üzere olan katalizör için üretim kararı aldığımızda 1.000 tonla başlayarak birkaç yıl içinde yıllık 3.000 tonluk üretime ulaşacağız” dedi.

3 MİLYAR TL’LİK HADDEHANE YATIRIMI 

3 milyar TL’lik yatırımla hayata geçecek yeni haddehane çalışmalarının devam ettiğini belirten Arkan, savunma sanayiinde Türkiye’nin arz güvenliğini önemsediklerini belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de son yıllarda alüminyum hadde ürünleri ithalatı 170 bin tona ulaştı. Bu, aşağı yukarı 600 milyon doların üzerinde bir döviz çıkışı anlamına geliyor. Savunma sanayiinde, uçak gövdelerinde ve zırh malzemelerinin üretiminde hammadde olarak kullanılan hadde ürünlerini üretmek üzere başladığımız haddehane tesisi kurulum çalışmalarımız sürüyor. 3 milyar liralık yatırımla kurulan ve alüminyumda ülke ekonomisinin lokomotifi olacağını düşündüğümüz yeni haddehanede, ilk ürünlerimizi 2026 yılında almayı hedefliyoruz. İlk etapta 100 bin tonluk üretimle başlayacak olan tesis, 200-250 bin tonluk kapasiteye çıkabilecek.”

ÖZEL ALÜMİNA ÜRETİMİ YILBAŞINDA BAŞLAYACAK 

Eti Alüminyum’un devam eden diğer Ar-Ge projelerine de değinen Mehmet Arkan, “Çalışmalarımızda önceliği yerli hammadde üretimine veriyoruz. Bu doğrultuda temellerini geçtiğimiz yıl attığımız ‘özel alümina’ üretim hattımızı, 2025 yılı başında devreye alacağız. 2.000 derece sıcaklıkta bile erimeyen özelliğinin yanı sıra hafif ve esnek oluşuyla da pek çok sektör tarafından talep edilen özel alümina, yine bizim mühendislerimiz tarafından geliştirildi. 40 bin tonluk üretim kapasitesine sahip olacak bu hatta ilk ürünlerimizi yeni yılın başında alacağız. Türkiye’de ilk kez üretilecek özel alümina, savunma sanayinin yanı sıra pek çok sektörde hammadde olarak kullanılıyor” diye konuştu.

ARTIK ÜRÜNDEN LİTYUMU GERİ KAZANACAK 

Mehmet Arkan, boksitin artık ürününden lityumu geri kazanmak için pilot üretime devam ettiklerini belirtti. Lityumun, elektrikli araçların bataryaları için en önemli madenlerden biri olduğunun altını çizen Arkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cengiz Holding’in tüm tesislerinde atık ürünlere biz, ‘artık ürün’ diyoruz. Çünkü bizim için atıklarımız da kıymetli bir hammadde ve biz bunu da ekonomiye geri kazandırmak istiyoruz. Alüminyumun hammaddesi boksit madeni. Tüm dünyada alüminyum sanayii, boksitin içinden alüminyumu alır ve kalanını atık havuzuna gönderir. Biz Ar-Ge çalışmalarımızla bu artık ürünün içinden lityumu geri kazanabileceğimizi gördük. Türkiye’nin yıllık 200 ton civarında lityum karbonat ihtiyacı bulunuyor. Dünyada ilk kez boksit atığından lityumu geri kazanan şirket biz olacağız. Bu doğrultuda patent başvurumuzu gerçekleştirdik. İlk üretim aşamasını da tamamlayarak, sonuçları TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile paylaştık. Olumlu dönüşlerle beraber, pilot üretimimiz başladı. Hedefimiz, önümüzdeki yıl tam kapasite çalışarak yıllık 250 tonluk lityumu artık üründen geri kazanmak. Lityum dışında nadir toprak elementlerini kazanmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz.”