İSTANBUL (AA) - "Ruh Adam", "Bozkurtların Ölümü", "Deli Kurt", "Tarih, Kültür ve Kahramanlar" ve "Türk Edebiyat Tarihi" adlı kitapların da aralarında bulunduğu, çok sayıda esere imza atan yazar, şair, tarihçi ve Türkolog Hüseyin Nihal Atsız, vefatının 49. yılında yad ediliyor.
Gümüşhaneli bahriye (deniz) subayı Nail Bey ile Trabzonlu Fatma Zehra Hanım oğlu Atsız, 12 Ocak 1905'te İstanbul'da doğdu.
Atsız, ilköğrenimini Kadıköy'deki Fransız ve Alman okullarında, Kasımpaşa'daki Cezayirli Gazi Hasan Paşa ilk mektebi ve Haydarpaşa'daki hususi Osmanlı İttihad Mektebi'nde, ortaöğrenimini ise Kadıköy ve İstanbul Sultanisinde tamamladı.
Mezuniyetin ardından 1922'de Askeri Terbiye'ye yazılan Atsız, 3. sınıfta, milliyetçi duygularla verdiği bir tepki yüzünden disiplin cezası aldı ve mektepten çıkarıldı.
Hüseyin Nihal Atsız, yardımcı öğretmenlik, gemi katip muavinliği gibi geçici bazı işlerde çalıştı.
- Çalışmalarıyla Fuad Köprülü'nün takdirini kazandı
Türk tarihi ve edebiyatı ile ilgili araştırmalara merakından dolayı 1926'da İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi'ne ve yatılı kısmı olan Yüksek Muallim Mektebi’ne kayıt olan Atsız, 1930'da mezun oldu.
Yazar Atsız, çalışmaları ile takdirini kazandığı hocası Fuad Köprülü tarafından Türkiyat Enstitüsüne asistan olarak alındı.
Asistanlığı sırasında çıkardığı Atsız Mecmua'daki bir yazısı nedeniyle görevine son verilen Atsız, önce Malatya Ortaokulu'nda Türkçe, daha sonra Edirne Lisesi'nde Edebiyat hocalığına tayin edildi.
Usta edebiyatçının Edirne'deyken yayınladığı Orhun dergisi, Atsız Mecmua'nın devamı niteliğindeydi. Her iki dergi de Türkçülük ülküsünü güçlendirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla çıkarıldı. Atsız, dil, edebiyat, tarih, halkbilim konularındaki yazı ve şiirlerine bu dergilerde yer veriyordu.
- Süleymaniye Kütüphanesi'nde 17 yıl çalıştı
Dokuzuncu sayısında, resmi tarih tezini eleştiren bir yazı sebebiyle Orhun dergisi kapatıldı.
Malatya, Edirne ve İstanbul'daki çeşitli ortaokullarda öğretmenlik yapan Atsız resmi işinden uzaklaştırıldı. Öğretmenliğini Özel Yüce Ülkü Lisesi ve onun kapanışı ile de Boğaziçi Lisesi'nde sürdürdü.
Daha sonra Süleymaniye Kütüphanesi'nde memurluk, Haydarpaşa Lisesi'nde öğretmenlik yapan Atsız, 1952'de bir konferansı yüzünden tekrar öğretmenlikten alındı. Yeniden Süleymaniye Kütüphanesi'ne verilen Atsız, kütüphanede 17 yıl çalıştıktan sonra 1969'da emekliye ayrıldı.
Atsız,1950-1952'de haftalık yayınlanan Orkun dergisinin başyazarlığını yaptı, 1962'de kurulan Türkçüler Derneğinin genel başkanlığını üstlendi.
Ötüken dergisini 1964'ten vefatına kadar yayımlayan Atsız, dergide seri olarak yayınlanan bir yazı yüzünden 15 ay hüküm giyerek Toptaşı Cezaevi'ne konuldu.
Sağlık durumu hapishane koşullarına elverişli olmadığı için Atsız'ın cezası Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından kaldırıldı.
Nihal Atsız ,11 Aralık 1975'te kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi ve Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.
- Ruh Adam'da kendi portresini çizdi
Atsız'ın en tanınmış eseri, milliyetçi bir neslin yetişmesinde önemli rol oynayan "Bozkurtların Ölümü" oldu. Bu romanın devamı niteliğinde "Bozkurtlar Diriliyor" ve "Deli Kurt" tarihi romanlar arasında öne çıktı.
Psikolojik bir roman olan "Ruh Adam"da ise Atsız kendi portresini çizdi.
Atsız'ın şiirleri "Yolların Sonu" adı ile kitap haline getirildi.
"Türk Ülküsü", "Türk Tarihinde Meseleler" adlı eserlere imza atan Atsız, "Dalkavuklar Gecesi" ve "Z Vitamini" adlı iki mizahi roman da yazdı.
Nihal Atsız, inandığı dava yolundaki mücadeleleri ile Türkçü düşünüşün Cumhuriyet yıllarında kuvvetli temsilcisi olarak bilindi. Yazdıkları ile Türkçü düşünceye açıklık getiren, belirli prensipler ve hedefler çizen Atsız, milli şuura gizliden veya açıktan cephe alan Türklük aleyhtarı düşünce ve tertiplere karşı aralıksız mücadele etti.
Türk tarihinin kadrosu, çağlara ayrılması, hanedan iktidarları ile devlet kavramının birbiriyle karıştırılması, Türkiye tarihinin başlangıcının gerçek zaman ve yerinin ne olduğu gibi meseleler üzerinde görüşler ortaya koyan Atsız, Türk tarihi konusunda kendisinden önce varlığı fark edilmemiş Kürşad adlı meçhul bir Türk kahramanına eserlerinde yer verdi.
Atsız, Kürşad'ı yalnız tarih yazılarında ele almakla kalmayıp, "Bozkurtların Ölümü" adlı romanının başkahramanlarından biri yaptı ve adını sıkça andığı şiirlerinde de örnek ve emsalsiz bir kahraman sıfatıyla yüceltti.
Türkiye sınırları dışında Çin'e uzanan, yabancı devletlerin boyunduruğunda yaşayan Türklerin kaderi ve Türk dünyasının birliği meselesini birinci planda tutan Atsız, Türklük dünyasını ayrı ayrı ülkelere ve parçalara göre düşünmek yerine ileride siyasi birliğini kurabilecek bir bütün olarak görür.
Atsız'ın Ötüken Neşriyat'tan okura sunulan eserleri arasında tarihle ilgili incelemeleri, bibliyografya çalışmaları, edebiyat tarihi üzerine değerlendirmeleri yer alıyor.
"Bozkurtların Ölümü"nde Doğu Göktürklerin iç isyanları, ihanetler, kıtlık ve doğal afetler sonunda düştükleri Çin boyunduruğuna karşı, Kürşad'ın kırk yiğidi ile ayaklanışını ve bağımsızlık uğrunda hayatlarını feda edişlerini anlatan Atsız, "Deli Kurt"ta, Ankara bozgunundan sonraki şehzadeler mücadelesi devrinin buhranlarla sarsılan zemininde, Yıldırım Bayazıd'ın şehzadesi İsa Çelebi'nin meçhul oğlu Murat Deli Kurt'un dramını ele aldı.
Hüseyin Nihal Atsız'ın eserlerinden bazıları şunlar:
"Türk Ülküsü", "Türk Tarihi Üzerine Toplamalar", "Tarih, Kültür ve Kahramanlar", "Türk Edebiyat Tarihi", "Çanakkale'ye Yürüyüş", "Müneccimbaşı Şeyh Ahmed Dede Efendi Hayatı ve Eserleri", "Osmanlı Tevarih-i Cedid-i Mir’at-ı Cihan", "Hicri 858 Yılına Ait Takvim", "Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler I-II", "Dokuz Boy Türkleri ve Osmanlı Sultanları Tarihi (Şükrullahi Rami'nin 'Behçetü't Tevarih' adlı eserinin çevirisi)","Osmanlı Tarihine Ait Takvimler", "Türk Tarihinde Meseleler", "Aşıkpaşaoğlu Tarihi" , "Oruç Beğ Tarihi"