Genç sanatçılar ile sanatseverleri tanıştırmayı, biraraya getirmeyi hedefleyen Chrom-Art projesi oldukça büyük bir organizasyona imza atacak bu ay. 17-19 Ağustos tarihleri arasında üç gün sürecek geniş katılımlı bir sanat festivali bekliyor biz Londralıları. Geniş katılımlı diyorum çünkü festival 12 bin metrekare içerisinde ve tam da Londra'nın göbeğinde Tower Bridge'nin güney yamacında yapılacak.Ulusal ve uluslararası 100 sanatçı davet edilmiş festival için. Sanatın hemen her kolundan temsilciler var. Ama Chrom-Art ağırlığı sokak sanatına ve sokak sanatçılarına vermiş. Festival alanı içerisinde büyük bir depoyu ve duvarlarını, kollektif boyamaları için 6 uluslararası sanatçıya ayırmış. Bu depo aynı zamanda diğer sanatçılarının eserlerini satması için de ayırılan alan.
Bu aralar İngiltere'de yeni bir akım var. Sanatseverler sanat projelerini takip ederek, onların düzenlediği festival veya açık hava standlarından alıyorlar beğendikleri sanatçıların eserlerini. Bunun son örneğini Margate'de Moniker Art Project'in önderliğinde düzenlenen sanat panayırında gördük. Tracey Emin, Gavin Turk, Damien Hirst, Ein, JR gibi oldukça isim yapmış, haliyle alım gücü orta direk kollektörler için neredeyse imkansız sanatçıların eserleri aracısız ve oldukça uygun fiyatlara alıcı buldu. Guardian gazetesi bu konu ile ilgili büyük ses getiren bir de makale yazdı."1000 Sterlin ile hangi sanatçıların eserlerini alabilirsiniz" konulu makalenin listesinde Tracey Emin ve Gavin Turk'ün eserlerini görmek oldukça şaşırtıcıydı.
İşte bu akıma Chrom-Art da dahil olmuş olacak ki festival alanı içinde yer alan en büyük mekanı eserlerin satışı için ayırmış. Sadece duvarlarda eserlerini görmeye alışık olduğumuz sanatçıları da kanvas çalışması için ikna etmiş. Jim Vision, Amara Por Dios, İlluzina bu sanatçılardan bazıları.
Chrome-Art manifestosunda; yetenekli, genç ve eğitimli sanatçıların, kendilerini tanıtma konusunda zorlandığını, özellikle eserlerini satma noktasında ciddi bir dayanışmaya ihtiyaçları duyduklarını belirtmiş. Kendilerinin bu konuda onlara danışmanlık verdiklerini ve fırsat yarattıklarını, bir bakıma yetenek avcısı olduklarının altını çizmiş.
Tribe19 Festivali, Chrom-Art'ın bu konuda başarılı olup olmadığını gösterecek bu haftasonu izlenimlerimi paylaşacağım...
Sanatta aracısız bir bakıma komisyonsuz satış etkinliklikleri, sokak sanatını destekleyen projeler ile başladı İngiltere'de.
Avrupa'da da başta Berlin, Barselona, Paris olmak üzere hızla yayılıyor.
Bir çok festivalin ve sanat panayırının kuratörleri, devletlerinin sanat fonlarını kullanarak oluşturdukları projeler ile genç sanatçılara yeteneklerini gösterme fırsatı yaratıyorlar.
Guardian gazetesinin "1000 Sterlin ile hangi sanatçıların eserlerini alabilirsiniz" yazısını okuduktan sadece 1 saat sonra Turkish Times'ın Türk sanatçılar fiyat listesini gördüm Twitter'da. Bir sanatçı arkadaşım paylaşmış.
Muhtemelen Türkiye dışında ismi duyulmamış ve duyulmayacak genç sanatçıların eserleri, neredeyse Tracey Emin, Warhol, Banksy, JR, Damien Hirst gibi sanatçılardan daha fazla fiyata satılmış geçtiğimiz yıl.
O listeyi gördüğüm zaman Saatchi Galeri'de satılan McQuinn'in 600 Sterlinlik imzalı sadece 12 edisyonlu işini almadığıma oldukça üzüldüm açıkçası.
Chrom-Art gibi sanat projeleri, Tribe22 gibi sanat festivalleri olmadıkça ve en önemlisi devlet sanatı teşvik etmedikçe, Türk sanatçılarını, sanatlarından çok, kısa vadede ne kadar para kazandırdıkları ile değerlendireceğiz maalesef...
Bu haftasonunu ülkenin en iyi DJ'leri eşliğinde izleyeceğiniz sanat festivalinde geçirmek isterseniz Tower Bridge'e gitmeniz yeterli. Herzaman dediğim gib; internet çağındayız. Festivaller ve sergiler bir tık ötede yerinde izleyemeyenler için!
Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!