TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Yeni Yol Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda, Yeni Yol Partisinin "sağlık hizmeti sunumları hakkında yönetmelik", İYİ Partinin "19 Mart sonrasında yaşanan olaylar", DEM Partinin "protesto gösterileri" ve CHP'nin "enerji sektöründe yapılan özelleştirmeler" hakkındaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmeliği eleştirdi.
Yönetmelikle sağlıklı yaşam, danışma, terapi ve fizik tedavi merkezi adı altında açılan binlerce ruhsatsız ve yetkisiz büronun yasal hale getirileceğini öne süren Karatutlu, "Yönetmelik alelacele çıkarılmıştır. Neyin, ne zaman, kim tarafından yapılacağı, sorumlusunun kim olacağı, çıkacak komplikasyonların sonucunda kimlerin sorumlu olacağı ve insanların bu işten zarar gördüğünde tazminin nasıl olacağı belirsizdir." sözlerini sarf etti.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından yapılan izinsiz gösterilerde gözaltına alınanların, demokrasi ve insan haklarından uzak muamele gördüğünü öne sürdü.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kötü muamele gördüğü iddia edilen kişilerin şikayetlerinin savcılık tarafından dikkate alınmadığını ileri sürdü. Tanrıkulu, konuşmasının sonunda kürsüdeki kağıtları yere fırlattı.
AK Parti Rize Milletvekili Harun Mertoğlu ise temel hak ve hürriyetlerin sınırsız olmadığını ifade ederek, "İfade özgürlüğü, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan ve yüzde 52 oy alan Cumhurbaşkanı'na 'cuntacıdır' deme hakkını; Cumhurbaşkanı'nın vefat eden annesine hakaret ve küfür etme hakkını vermez. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı emniyet güçlerine kezzap, havai fişek ve molotof ile saldırı hakkını vermez; boykot adı altında ülkenin ekonomisine zarar verme hakkını vermez." diye konuştu.
Türkiye'de "işkence" kelimesinin literatürden çıktığını vurgulayan Mertoğlu, yargıya güvendiklerini ve partisinin, muhalefete rağmen insan haklarını geliştirmeye devam edeceğini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, AK Parti'li Mertoğlu'nun konuşması sırasında anlattığı fıkraya tepki gösterdi.
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ ise milletvekillerinin, ülkedeki insanları incitmeyecek bir dil kullanmaya özen göstermesi gerektiğine dikkati çekerek, Mertoğlu'nun özür dilemesinin yerinde olacağını söyledi.
AK Parti'li Mertoğlu, sözlerini herhangi bir inanç grubunu hedef alarak sarf etmediğini belirterek, özür diledi.
Öte yandan partisinin grup önerisi üzerinde söz alan DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık ise İBB'ye yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından yapılan izinsiz gösterilere ilişkin düzenlenen operasyonlar ile bazı belediyelere yönelik geçici görevlendirmeleri eleştirdi.
- "İşkenceye sıfır tolerans politikasını uygulamaya devam ediyoruz"
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, İBB'ye yönelik soruşturmalar kapsamında gerçekleştirilen adli işlemler nedeniyle CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yapılan çağrı üzerine yasal olmayan birçok toplantı ve gösteri yapıldığını söyledi.
Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin ilgili maddelerine göre ifade, barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğünün güvence altına alındığını vurgulayan Yüksel, özgürlüklerin anayasal bir hak olmakla beraber kimsenin can ve mal güvenliğini tehdit edecek şekilde kullanılamayacağının, hiçbir demokratik ülkenin buna müsaade etmeyeceğinin altını çizdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin tamamen sınırsız olmadığı ve bazı durumlarda devletlerin bunlara müdahalede bulunabileceğinin belirtildiğini aktaran Yüksel, şunları kaydetti:
"İstanbul'da gerçekleştirilen eylemlere daha çok marjinal grupların dahil olduğu ve halkın mal ve can güvenliğini tehdit ettiği görülmüştür. Bu çerçevede güvenlik güçlerimiz olaylara müdahale etmiş ve gerekli tedbirleri almıştır. Gözaltına alınan veya tutuklanan hiçbir eylemciye kamu görevlileri tarafından işkence ve çıplak arama yapılmamıştır, kötü muamelede bulunulmamıştır. İşkence edildiğine dair hiçbir delil, iz ve emare bulunmamaktadır; aksi yöndeki açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. Türk Ceza Kanunu'nda işkence suçunun zaman aşımına uğramayacağına yönelik düzenlemeyi yapan iktidar olarak işkenceye sıfır tolerans politikasını uygulamaya devam ediyoruz."
Gözaltına alınanlar içerisinde gençlerin masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı olduğunu dile getiren Yüksel, bağımsız ve tarafsız yargının değerlendirmeleri yapacağını; kişilerin olaylardaki rolü ve şiddet kullanımıyla alakalı kanuna aykırılıklar olup olmadığının değerlendireceğini belirtti.
Siyasette hakarete, sokak terörüne, vandallığa, şiddete, yakıp yıkmaya, özellikle de küfre yer olmadığını ifade eden Yüksel, "Yerli markaların hedef gösterilmesi, boykot çağrısı yapılması ve bu yolla ekonomimizin hedef alınması da doğru değildir. Ülkemizi yurt dışına şikayet ederek Batı'dan medet umanlar, Fransa gibi Avrupa'da hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde ciddi yolsuzluk davalarının gündemde olduğunu unutmamalıdır." dedi.
Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda, Yeni Yol Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo'nun Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun İlga Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önerisi de yapılan oylama sonucunda kabul edilmedi.
Genel Kurulda daha sonra İklim Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.