TBMM (AA) - TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "Bir rakam açıklamak yerine tespit yapılırken temel alınması gereken ilke; bir işçinin ailesiyle günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde asgari ücret tespit edilmeli." dedi

Atalay, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, siyasi parti grup başkanvekilleri ve Meclis'teki komisyon başkanları ile görüşerek, gündemlerindeki taleplerini aktardı.

AK Parti Ankara Milletvekili ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Vedat Bilgin, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, ekonomide istikrarı sağlamak ve enflasyonla mücadeleyi gerçekleştirmek için bir program uygulandığını belirterek, emeği ve çalışanları asla ihmal etmemeleri gerektiğini söyledi.

Bilgin, Türkiye'de vergide adalet ve asgari ücret sorunu olduğuna dikkati çekerek, "TBMM olarak sosyal paydaşlarımızın taleplerini çok önemli buluyoruz. Hazırlıkları yapmışlar ve bizimle paylaştılar. Bu sorunların çözümü konusunda adım atacağız." dedi.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, çeyrek asırdır görmedikleri bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Atalay, Çayırhan Termik Santrali maden sahalarının özelleştirme kararı alınmasına karşı olan madencilerin sabah vardiyasında kendilerini yer altına kapattıklarını belirterek, bu madencilerin yer üstünde onların sesi olacaklarını ifade etti.

Ülkenin ekonomik politikası olduğunu ama sosyal politikası olmadığını savunan Atalay, şunları kaydetti:

"Enflasyonla mücadele için düşük asgari ücret gerekliliği savunulmakta. Bir rakam açıklamak yerine tespit yapılırken temel alınması gereken ilke; bir işçinin ailesiyle günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde asgari ücret tespit edilmeli. Bizi yok saymasınlar. Zordayız, geçinemiyoruz. Geçinmekle ilgili sıkıntımız var."

- "Emeklilik sisteminin tepeden tırnağa masaya yatırılması gerekir"

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, enflasyon karşısında alım gücünün her gün daha da azaldığı bir süreci yaşadıklarını belirterek, Türkiye'deki temel meselenin bir bölüşüm meselesi olduğunu söyledi.

Üretilen değerin bölüşümünde ciddi bir adaletsizlik olduğunu savunan Çerkezoğlu, DİSK olarak gelirde, vergide ve ülkede adalet mücadelesi verdiklerini belirtti.

"Emeğin, çalışanların toplam milli gelirden aldığı pay, yüzde 25'lere kadar geriledi. Cumhuriyet tarihinin en düşük düzeylerini yaşıyoruz." ifadelerini kullanan Çerkezoğlu, bu durumun da tüm ülkenin asgari ücret ülkesi haline getirilmesiyle yapıldığını söyledi.

Çerkezoğlu, Türkiye'nin asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bunun yolu da sendikalaşmanın ve sendikal hakların kullanımının önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bir ülkede sendikalı işçi sayısı ne kadar az ise, toplu sözleşme kapsamı ne kadar sınırlıysa, o ülkede asgari ücretle çalışanların oranı o kadar artar. Asıl meselemiz, asgari ücretin kaç lira olacağı değil, asgari ücretin ve tüm ücretlerin alım gücüdür. Bu ülkede asgari ve tüm ücretlerin yaşanan bu yüksek enflasyonun sebebi olarak görülmesinden vazgeçilmesidir. Enflasyona ücretlerin etkisi son derece sınırlıdır. Büyümeden, milli gelir artışından bu büyümeyi yaratan işçiler, emekçiler payını alamıyor bu politikalar nedeniyle. Emeklilik sisteminin tepeden tırnağa masaya yatırılması gerekir."

Samsun'da evinde iklimlendirme sistemi kurarak uyuşturucu üreten zanlı yakalandı Samsun'da evinde iklimlendirme sistemi kurarak uyuşturucu üreten zanlı yakalandı

- "2025 yılında emekliliği hak edecekler için büyük bir mağduriyet var"

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye'de vergi sisteminde geriye gidildiğini belirterek devletin yakaladığından vergi aldığını savundu.

Vergi konusunda vergi oranlarının ve dilimlerinin tekrar değerlendirilmesini talep eden Arslan, şu ifadeleri kullandı:

"Prim sisteminde daha fazla prim ödeyenin daha fazla maaş aldığı, sistemde daha çok kalanın daha fazla maaş aldığı bir modeli inşa etmemiz gerekiyor. Bunu yapamazsak 2024 yılında pek çok insan zorunlu olarak emekliliği tercih edecektir. 2025 yılında emekliliği hak edecekler için büyük bir mağduriyet var."

Kaynak: aa