Genel

UCLG Başkanı Altay, belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasına ilişkin konuştu:

- "Kimse kusura bakmasın. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kimse sadece Türkiye tarafından değil Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü kabul edilen bir yapıya destek olmanızı, bunu belediye başkanlığı makamı üzerinden yapmanıza imkan vermez" - "85 milyonun vergilerinden toplanan parayla oluşturduğumuz belediye bütçesini, iş ve hizmet üretmek için kullanmak zorundayız"

Abone Ol

KONYA (AA) - Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı Uğur İbrahim Altay, bazı belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasına ilişkin, "Kimse kusura bakmasın. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kimse sadece Türkiye tarafından değil Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü kabul edilen bir yapıya destek olmanızı, bunu belediye başkanlığı makamı üzerinden yapmanıza imkan vermez." dedi.

UCLG ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, Taşbina'da düzenlediği basın toplantısında, demokrasiden yana olduklarını ancak seçilmişlerin de sınırsız bir özgürlüğünün olmadığını herkesin bilmesi gerektiğini söyledi.

Kurallara ve yasalara uymanın gerekliliğine dikkati çeken Altay, "(Ben seçildim. Bundan sonra her şeyi yapmakta özgürüm. Terörle iltisaklı olabilirim, teröre kaynak aktarabilirim, terörün finansmanını sağlayabilirim ve teröre fayda sağlayacak şeyler söyleyebilirim) derseniz buna dünyanın hiçbir yerinde kimse izin buna vermez. 85 milyonun vergilerinden toplanan parayla oluşturduğumuz belediye bütçesini, iş ve hizmet üretmek için kullanmak zorundayız." diye konuştu.

Altay, Türkiye'de belediyeciliğin çok güçlü olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"420'ye yakın CHP'li belediye, 82 DEM Partili belediye var. Niye bugüne kadar İzmir'de bir belediyeye kayyım atanmadı? Bunu kendimize soralım. 2004'ten itibaren İzmir'deki belediyelerin hepsi Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetiliyor. Niye İzmir'de kayyım atanmadı? Niye Esenyurt'ta kayyım atanıyor. Bunu seçim öncesinden başlayarak sorgulamak gerekir. Seçimden önce çeşitli pazarlıklar, seçim sırasında söylenen sözler, kazandıktan sonra ifade edilen işler ve bunun sonunda ortaya çıkan durum. Buradan da 'mağduruz ve Türkiye'de demokrasi yok' deniliyor. Kimse kusura bakmasın. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kimse sadece Türkiye tarafından değil Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü kabul edilen bir yapıya destek olmanızı, bunu belediye başkanlığı makamı üzerinden yapmanıza imkan vermez. Türkiye de buna asla izin vermez."

- "İklim değişikliği ve depreme hazırlık çalışmalarına önem verilmeli"

Belediyecilik gündemine hızla dönülmesinin önemine işaret eden Altay, "Belediye başkanlarımız seçim döneminde verdikleri sözleri ve taahhütleri yerine getirmeli. Başkanlarımızın asıl görevlerinin şehre hizmet etmesi gerektiğini, şehirlerimizin özellikle iklim değişikliği ve deprem konusunda büyük bir hazırlığa ihtiyacı olduğunu, bu konuda çalışmamız gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.