VİYANA (AA) - Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Diplomasi Akademisi’nde "Kolektif Hafıza ve Diyaloğun Devamı: Avusturya-Türkiye İlişkileri" başlıklı bir sempozyum düzenlendi.

Türkiye ile Avusturya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100’üncü yılı çerçevesinde Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği, Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB) Akademi ve Viyana Yunus Emre Enstitüsü (YEE) işbirliğiyle düzenlenen sempozyumun açılışında Viyana Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Balca Kurhan Elayouti bir selamlama konuşması yaptı.

İki kısımdan oluşan sempozyumda Yunus Emre Enstitüsü tarafından organize edilen "Diplomatik Törenlerde Müzik" başlıklı bir dinleti sunuldu.

Programın ilk kısmında Avusturyalı tarihçi Prof.Dr. Arno Strohmeyer, 16-18’inci yüzyıllarda Türkiye ve Avusturya arasındaki diplomatik ilişkileri ele alan bir sunum yaptı.

Strohmeyer, iki ülke arasında uzun süren savaşlar sonrasında başlayan diplomatik ilişkileri 3 kategoride ele alarak, öncelikli olarak taraflar arasında imzalanan barış anlaşmalarının diplomatik ilişkiler açısından atılan ilk adım olduğunu, daha sonra karşılıklı sefirlerin görevlendirilerek ilişkilerin farklı bir boyuta taşındığını anlattı.

Diplomatik ilişkilerde ilerleme kaydedilen 3’üncü evrenin ise araştırmacı, tarihçi ya da gezginler aracılığı ile iki toplum arasında bilgi akışının başlaması olduğunu ifade eden Strohmeyer, Avusturyalı ünlü tarihçi Joseph Freiherr von Hammer-Purgstall’in 10 ciltten oluşan Osmanlı Tarihi ansiklopedisi ve Evliya Çelebi’nin Avusturya üzerine kaleme aldığı metinleri buna örnek olarak gösterdi.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Tuğba İsmailoğlu Kacır da Avusturyalı ünlü tarihçi Joseph Freiherr von Hammer-Purgstall’in yaşamı, eserleri ve iki kültüre sağladığı katkıları içeren bir konuşma yaptı.

İÜC Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi, yenileme çalışmalarının ardından yarın açılacak İÜC Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi, yenileme çalışmalarının ardından yarın açılacak

Kacır, kısaca Hammer olarak da bilinen Avusturyalı tarihçinin Osmanlı tarihi üzerine kaleme aldığı 10 ciltlik eserinin bir baş yapıt olduğunu belirterek, ömrünü doğuya adamış bir entelektüel olduğunu söyledi.

Tarihçi Hammer’in aynı zamanda diplomat, şair, mütercim, seyyah ve koleksiyoncu olduğunu kaydeden Kacır, Hammer’in inançlı bir doğulu gibi yaşadığını, Müslümanların dilinden eksik etmediği "inşallah, maşallah" ifadelerini sıklıkla kullandığını anlattı.

Sempozyumun ikinci kısmında ise Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Onur Ercan da Belgrad Barış Anlaşması’ndan Birinci Dünya Savaşı arasındaki zaman zarfında Osmanlı ve Habsburger devletleri arasındaki diplomatik ilişkileri anlatan bir sunum yaptı.

Avusturyalı Doç. Dr. Erwin Schmidl de cumhuriyetin ilk döneminde iki ülke arasındaki ilişkileri ele alan bir konuşma yaptı.

​​​​​​​

Kaynak: aa