Gri, bakımsız duvarlar yerine insanın içini açan Yeşilçam’dan film kareleri görmeyi kim istemez ki?
Kuşadası sokaklarını Yeşilçam figürleriyle boyayıp güzelleştiren iki yetenek Venüs ve Çağla'yla tanıştırmak istiyorum sizleri bu hafta.
Kuşadası belediyesi, duvarlarını tamamen bu iki gencin yeteneğine emanet etmiş.Onların yeteneğine teslim olmuş deyim yerindeyse. Onlar da Kuşadasını film platosuna çevirmiş duvarlara yaptıkları eserlerle.
Gelelim kızların ve eserlerinin hikayesine;
Okuldan mezun olduktan sonra çok kısa bir süre kendi meslekleri olan restorasyon işini yapmışlar. Ancak içlerindeki tasarım yapıp üretme duygusuna daha fazla karşı koyamamışlar.
Her şey bir yakınlarının odasının duvarına Sin City filminin bir karesini çizmeleriyle başlamış.
Sadece resim değil tüm odaya bir tasarım yapmışlar. Resmin sadece duvar yerine tüm odaya ait olması için objeleri de dönüştürmüşler.
Çıkan sonuç ikiliyi çok memnun etmiş.
Daha sonra farklı bir yakınlarının isteği üzerine aynı filmin başka bir karesini evin salon duvarına taşımışlar.
Sonuçtan oldukça memnun kalan ikili başka iş yapmama konusunda hem fikir olmuşlar.
Bir pub sahibinin teklifi ile pub'ın kapı genişliğinde boşluk açılmış duvarına, o duvarı panel ile tamamlayan üç boyutlu bir resim yapmışlar.
Bu işleri Kuşadası Belediyesinin dikkatini çekmiş ve belediyenin trafolarını boyamaları için teklif sunulmuş.
Zaman problemleri olunca kendi tasarımlarını uygulayamayacaklarını anlayıp bilinen eserler üzerinden projeyi yürütme kararı almışlar.
Yeşilçam projesi hayata böyle başlamış.
Peki, Yeşilçam figürlerini sokaklara işlemeye devam edecekler mi? Yanıtını kendileri veriyor:
“Bu tasarımlarımızı monochrome üzerine Pop Art ile tümleme olarak tanımlıyoruz. Bir süre bu çizgide devam etmeyi planlıyorduk ki, Tarık Akan'ın kaybı ile başlamış olduğumuz dört resmi derhal bitirip, kalan dört resme hiç başlamadan Kuşadası Belediyesi tarafından yapılan ve Tarık Akan Parkı olarak adlandırılan parkın önünde bulunan trafoya Tarık Akan'ı resmetmeye koyulduk. Tarık Akan duvar resimleri bitti. Ancak şimdi yeni büyük bir proje üzerinde çalışıyoruz. Kısa bir süreliğine Yeşilçam çalışmalarımıza ara veriyoruz. Bu projeden sonra çalışmalarımız devam edecek pek çok yerde. Yeşilçam bizim için gerçekten ayrı bir yere sahip. O yüzden daha çok Yeşilçam çalışması görebilirsiniz sokaklarda.
Daha yolun başındayız. Çalışmalarımızın nelerden, hangi akımlardan ne şekilde etkileneceğini zamana ve ilhama bırakmayı seçtik. Bu işi bu kadar heyecanlı kılan da bu. Sokakta yaşatmak istediğimiz düşsel bir kurgu var ve bu renklere kendini doğadan koparıp griye hapsetmiş bir canlı türü olduğumuz için, her insanın ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Şu an üzerinde çalıştığımız proje ile bu hayalimizi gerçekleştirmeyi umuyoruz."
Keşke diyorum keşke ülkenin bütün gri duvarlarını onların sanatçı ruhlarından çıkan bu rengarenk eserler süslese.
Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!