Ağlarsa analar ağlar derlerya hani Anaların gözyaşları deniz oldu aktı. Genelde canlarımız albayrağa sarılı acıları arttırarak gelmeye devam ediyor. Ülkemizde hiç kimsenin huzuru yerinde değil. İnsanlarımızın canı burnunda ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bir tarafta yoksulluk. Öbür tarafta başa çıkamadığımız binlerce srunlarımız. Akşam eve ekmek götüremeyen bir babanın durumunu düşününüz birkerecik. En sonunda canın tak ederek intihar etmey yolunu seçiyorlar. Bazende aile bireyleriyle birlikte kendilerini yok etmekten geri kalmıyorlar. İşsizlik dersen o daha büyük bir yıkım kaynağı. İşsizlikten ümidini keserek iş aramaktan vazgeçenleri saymıyoruz bile. Ama verilen rakamlar, sokaktaki insaniların durumları giderek kötüleşmekte. Binbir güçlük ve yoksulluk içinde adeta can çekişiyorlar.
Ülkemizde üretim durdu. Eskiden köylerde hatta şehirlerde insanlar topraklarını, tarlalarını sabanla bile sürüp üretim yaparlardı. Buğdayını kendisi yetiştirir, nohutunu, fasulyesini, tarhanasını, bulgurunu kışlık için hazırlayıp kendi kendilerine yeter halde yaşamaya çalışırlardı. Ama son yıllarda tarlalar boş. Çünkü ekecek buğdayları, tohumları kalmadı.Tarlayı sürüp ekecek traktörlerine mazot dolduramıyorlar. Tarlaya verimi arttıracak gübre alıp atamıyorlar. Son yıllarda domuzlardan baş alamıyorlar. Tarlaları, bahçeleri talan edip emekleri boşa gideriyorlar bu zararlılar. Eee elde yok avuçta yok neyapsın bu insanlar? Devletim diye bizi yönetmeye çalışanlar bu durumlara kulaklarını kapatıp görmek istemiyorlar. Tüm ihtiyaçlarımızı ithal ederk karşılamaya çalışıyorlar. Bunun sonundada habire vergide vergi koyarak durum dahada kötüye gidiyor. İnsanlarımız hakkını aramak için adalete güvenmek zorundalar. Ama bu adli kurumlarda güven vermekten iyice uzaklaştılar. Eğitim sistemimizle oynayarak dejenere edildi. Kimin ne yaptığı belli değil. Köyledeki eğitim yuvalarıda kapatıldı. Oralarda istiklal marşımız söylenmez oldu. Biz ne yapacağımıza bir an önce karar vermeliyiz. Önce üretim için gereken ne ise hemen önlemler alarak uygulamaya başlamalıyız. Ülkemizdeki tüm kurumları iyileştirme yoluna giderek önlemlerimizi buna göre yapmalıyız. Kırsal kesimdeki çiftçimize, köylümüze giderlerini karşılayıcı destekler vererek onları üretime yönlendirmeliyiz. Taşıma su ile değirmen dönmez.
Hepinize sağlıklar başarılar dilerim.