Virüs deyip geçmeyelim, Çin’den dünyaya yayılan corona virüsün dünyaya tahribatı çok oldu. Özellikle küresel ekonominin bundan son derece etkilendiğine dikkat çekiliyor.
Uluslararası Para Fonu IMF verilerine göre küresel ekonominin yüzde 16,3’ünü Çin kontrol ediyor. Her şeyden önce dünya ekonomisinin bundan olumsuz etkilenebileceği şimdiden görülmeye başlandı bile.
Amerika’nın Sesi VOA tarafından “Corona Virüsü Küresel Ekonomiyi Nasıl Etkiledi?” konulu bir araştırma yayınlandı. Bizim de ilgimizi çeken bu yazıyı bugün sizlerle paylaşmak istedik.
“Çoğu Çin’de olmak üzere dünyanın dört bir yanında en az 21 bin kişiyi etkileyen Corona virüsü, küresel ticaret üzerinde de etkisini gösteriyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’le ticaret yapan yabancı firmalar ve havayolu şirketlerinin satışları düştü.
Seyahat yasakları ve uçuşların askıya alınması nedeniyle Çin firmalarının katılamadığı Singapur Havacılık Fuarı iptal edildi. Dünyadaki vizon üretiminin yüzde 40’ını karşılayan Danimarka’daki 1500 üretici, Çinli alıcıların katılamaması nedeniyle yaklaşık 2 milyon kürkün açık arttırmasını erteledi.
Dünya çapında seyahat verilerini toplayan OAG firması, bilet satışlarının düşmesi nedeniyle Çin’e ve Çin içinde en az 25 bin uçuşu iptal etti.
Gıdadan araca sinema biletinden başka ürünlere birçok kalemde Çinli müşterisi olan küresel şirketler de corona virüsünden etkilenmiş durumda.
Tayland ve Asya’daki birçok turizm bölgesi, Çin’in grup tatillerini iptal etmesi nedeniyle yüzde 30 gelir kaybına uğradı. Yabancı işadamları da yurtdışı seyahatlerini iptal ediyor.
Corona virüsü korkusu nedeniyle ziyaretçi kaybı yaşayan İtalya’nın turizm gelirlerinde 5 milyar dolar düşüş bekleniyor. Çin yeni yılı için vitrinlerini süsleyen firmalar, bu yıl varlıklı Çinli turist sayısının az olmasından şikayetçi. Merkezi Milano’da bulunan Ulusal Moda Odası, tekstil satışlarında 2020’nin ilk altı ayında yüzde 1,8 düşüş beklendiğini kaydetti. Oysa satışlarda % 3 oranında artış öngörülüyordu.
Dünya çapında lüks tüketim malı satışlarının üçte birini Çinli turistler oluşturuyor. İtalya’da Çinli turistler Ruslar, Araplar ve Amerikalıların toplamından daha fazla para harcıyor.
ABD ile gümrük vergisi krizinin etkilerini yaşayan Çin, bir yandan da insana bulaşmayan ancak domuz itlafına neden olan Afrika domuz gribinin hayvancılık sektörüne etkileriyle boğuşuyor.
Corona virüsünün çıkış noktası Wuhan kenti ve bulunduğu Hubei eyaletinde restoranlar, sinemalar ve halkın gidebileceği etkinlik yerleri kapalı. Dükkanların kepenk indirdiği birçok şehirde ekonomi durma noktasında.
İmalat merkezi olan Wuhan’da başta bilgisayar ve televizyon ekranlarında kullanılan sıvı kristal ve ışık yayan diyot panel üretiminde de aksaklıklar yaşanıyor. Teknoloji araştırma merkezi IHS Markit’e göre bu aksaklık, tedarik sorunu nedeniyle imalatçı firmalarda fiyatları arttırdı.
Çinli yetkililer ülkenin virüsün ekonomik etkisini atlatacağının mesajını verse de uzmanlar son krizin bu yılki büyümede % 1’e varan oranda düşüşe yol açabileceğini, büyüme oranının % 5,2’ye kadar düşebileceğini söylüyor. Çin’in geçen yılki yüzde 6,1’lik büyümesi onlarca yılın en düşüğü olmuştu. Corona virüsü yüzünden küresel ekonomide büyümenin de yüzde 0,2 ila 0,4 oranında düşüşe yol açabileceği öngörülüyor.
Çin, 2003’teki şiddetli akut solunum yetmezliği sendromu SARS salgınından da ekonomik anlamda etkilenmiş ancak hızlı bir şekilde toparlanmış ve virüsün küresel ekonomiye etkisi sınırlı olmuştu.
Ancak bu defa toparlanma hızlı olsa da, dünya çapındaki etkiler SARS dönemindekinden daha ağır olabilir. Zira Uluslararası Para Fonu IMF verilerine göre küresel ekonominin yüzde 16,3’ünü Çin kontrol ediyor. 2003’teki SARS salgınında bu oran yüzde 4,3’tü.
Çin, petrol dahil çok sayıda ürünün en büyük ithalatçısı konumunda. Çin’den gelen talebin düşmesi nedeniyle Brent petrolün varil fiyatı da 70 dolardan 55 dolara kadar geriledi. Petrol fiyatlarındaki düşüş, Batılı tüketici için daha ucuz benzin demek olsa da, Endonezya gibi petrol gelirini eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler için kullanan ülkeleri olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, petrolde talep ve fiyatlanmanın Çin’de ulaşımın ve endüstriyel faaliyetlerin normal düzeye dönme hızına bağlı olduğunu vurguluyor.”