Artık alıştık mı bu virüsle yaşamaya bilmem. Ama gene vakalar durmadan artmakta. Bunun bir çaresi yok mudur allah aşkına. Kafalarımız karıştı. En ufak bir ağrı sızı hissetsek hemen eyvah virüse yakalandım diyerek panik ataklara sürüklenmekteyiz. Genede elimizden gelenin fazlasını yaparak kurallara uyarak kendimizi, başkalarını korumaya çalışmaktan başka çaremiz yok.

Hastaneler dolu ağzına kadar.

Gitsek bile hastaneler sağlık çalışanları da insan onlarında kendilerini korumaları gerekiyor.

O yüzden biraz daha çekingen davranıyorlar haklı olarak.

Siyasiler desen onlarda çaresiz.

Onlarda bu virüse yakalanarak çileler çekmeye devam ediyorlar.

Ama en önce onların çareler bulup tedbirler almaları gerekiyor.

Bu dünya gelip geçici.

Sonunda onlarda diğerlerinin kaderlerine razı olacaklar.

Bence doğaya gidelim.

Maske takmaktan vazgeçmeyelim.

Kolumuza, boynumuza maske takarak dolaşmak sağlığımız verdiğimiz en büyük zarardır.

Yapacak bir şeyler olması gerekiyor.

***

Mavişimiz var bizim.

Ayazımız var dünya tatlısı.

Onlarla vakit geçirmeye çalışıyoruz .

Bundan iki yıl önce bir sabah balkonda otururken bir kedi yavrusu daha yeni doğmuştu. Miyav miyav bile diyemezken bahçeden yanımıza geldi. Sanki onu bize Allah gönderdi gibi geldi bize. Hemen kabul ettik. Ona süt verdik. Karnını doyurduk . Bize taklalar atarak sanki teşekkürler ediyordu. Veteriner çağırdık aşılarını yaptırdık. Ve onu ailemizin bir parçası olarak kabul ettik. Zamanla bizim ailemizin bir parçası oldu. Evimizin neşe kaynağı oldu .Evin çevresinde yabancı hangi böcek varsa, hele yoldan geçen farelerin bir numaralı düşmanı oldu. Saatlerce bekler fareyi yakalar, ağzına alarak bize göstererek onunla oynardı. Evin en güzel ve sıcak köşesini seçer. Onu kaldırmaya kalksak bize kızarak mırıl mırıl öfkelenir. Ama Ayaz yani köpeğimizle pek anlaşamazlar. Birbirlerine kötü kötü bakarak oradan uzaklaştırmaya çalışırlar. Eğer hayvanlarda olmasa can sıkıntısından vakitte geçmez oldu. Onlar biraz olsun bize sorunlarımızı unutturuyorlar.Yaşam koşulları zor.

***

Çocuklarımız torunlarımız uzaktalar.

Onların özlemleri zaten yüreklerimizi yakıyor. Onların yokluğunda hayvanlarımızla vakit geçirmeye çalışıyoruz. İnşallah bu kara günlerde geçecek.

Bu arada birilerinin unutturmaya çalıştıkları 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.

Bu günlere kolaylıkla gelinmediğinin bilinci içinde sağlıklı günler dilerim dostlar.