Bazen yaptığı eserlerle, bazen yaptığı açıklamalarla dünyanın gözünü büyük bir başarıyla Filistin sorunu üzerine çekmeyi başarıyor.
Banksy yıllardır Filistin için barış elçisi gibi çalışıyor. Bazen yaptığı eserlerle, bazen yaptığı açıklamalarla dünyanın gözünü büyük bir başarıyla Filistin sorunu üzerine çekmeyi başarıyor. Bugünlerde yaşanan kriz üzerine geçtiğimiz yıl yazdığım yazıyı yeniden okumanızı istedim bu hafta. İsrail-Filistin sorununun başlangıcı kabul edilen Balfour antlaşmasını bilmeyenler ya da yeniden okumak isteyenler için...
Öyleyse buyrun ;
Banksy'den iddialı bir protesto projesi gelmişti geçtiğimiz yıl hatırlarsanız.
Bir otel projesiydi bu.
Banksy tarafından "Dünyanın en kötü manzaralı oteli" olarak nitelendirilen mekan İsrail ve Filistin arasındaki Bethlehem şehrinde, İsrail tarafından çekilen duvarın hemen arkasında yer alıyordu.
9 oda bir de başkanlık suiti olan otelin bütün pencerelerinin duvara ve İsrail gözetleme kulelerine bakmasından dolayı "Walled Off Hotel" (Duvarın arkasındaki otel) ismini almıştı.
Banksy kelime oyunlarını çok seviyor.
Mutlu hayal ülkesi Disneyland'ı, "Dismaland" a dönüştürmüş, acı gerçeklerle yüzleştirmişti bizi iki yıl önce.
Geçen yıl da lüksün ve zenginliğin sembolü ünlü “Waldorf” otelinden devşirdiği "Walled Off Hotel" ile sarsmıştı. Hatta sarsmaya devam ediyor!
Sarsmaya devam ediyor diyorum çünkü geçtiğimiz hafta “Walled Off Hotel” yönetimi Banksy’nin dileği doğrultusunda bir etkinlik düzenledi.
Balfour Deklarasyonu nedeniyle İngiltere'den özür bekleyen Filistinliler, deklarasyonun 100.yılı nedeniyle düzenlenen protestolarda özürü belki İngiltere Kraliçesinden değil ama Banksy’den aldılar.
Banksy’nin otele gönderdiği, kendisi tarafından yapılmış SORRY yazılı duvar, kraliçe maskeli bir oyuncu tarafından açıldı.
Otelin girişinde, İsrail’in kuruluşunda etkili olan Balfour Deklarasyonu’nun imzalandığı anı tasvir eden bir heykel karşılıyor ziyaretçileri.
Deklerasyonu imzalayan Arthur James Balfour’un balmumu heykeli bu.
İşte tam da bu heykelin önünde açılan yazı büyük ses getirdi.
Belki resmi bir özür değil ama yine de etkinliğin uluslararası basında çokça yer alması Filistinlileri mutlu etmiştir sanırım.
Filistin için oldukça önemli ve acı olan bu anlaşma bugün yaşanan İsrail-Filistin sorununun temelini teşkil ediyor.
İngiltere 2 Kasım 1917'deki Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarında bir İsrail "vatanı" oluşturulmasını öngören projeye açıktan destek veren ilk büyük devlet olmuştu.
Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, bu desteği siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild'e yazdığı mektupla ilan etmişti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor bugün.
Tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçen 67 kelimelik mektupta Filistin topraklarında İsrail "vatanı" oluşturulmasına verilen desteğin yanında bölgede mevcut halkın haklarına zarar gelmemesinin sağlanacağı da vadediliyordu.
Ancak hepimizin bildiği gibi bölge halkı büyük zarar ve acı gördü!
Bu yüzden de deklarasyonun her yıldönümünde Filistinliler seslerini duyurmaya çalışıyor.
Filistin halkının acılarına tercüman olmak için barış elçisi gibi çalışan, yıllardır Gazze'de, Batı Şeria'da duvarlara yaptığı eserlerle tavrını net ortaya koyan Banksy, bir kez daha dünyanın dikkatini Filistinliler ve barış üzerine çekmeyi başardı.Umarım bu sefer amacına ulaşır.
Haftaya görüşünceye kadar sanatla kalın!