Merhaba, Bugün üst düzey Avrupa Birliği heyeti Türkiye’de.Peki heyetin gündeminde neler var? Bu ziyaretin amacı nedir ?Hatırlayacağınız gibi Mart ayının sonunda gerçekleşen Avrupa Birliği liderler zirvesinde Türkiye ile ilişkiler önemli bir gündem maddesiydi. Zirveden yaptırım yönünde bir karar çıkmadı ama yaptırımlar masadan da düşmedi.
Avrupa Birliği’nin geçen sonbahardan bu yana değişen Türkiye ile ilişkiler stratejisi giderek daha yoğun biçimde çıkarlara, transaksiyonel ilişkiye dayanıyor, değerler temelinde, AB’ye katılımcı bir ülke ile ilişkilere değil.
Son Avrupa Birliği Liderler Zirvesi sonuçlarına ilişkin raporumu aşağıdaki bağlantıdan tekrar okuyarak AB’nin stratejisine dair daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.
AB içinde başını sağ ve Hristiyan Demokrat liderlerin çektiği, Almanya Şansölyesi Merkel’in koordinasyon ve gözetiminde ilerleyen bu yeni stratejinin uygulanma sürecinde, Türkiye’deki iktidarın da fikir ve iş birliği içinde olduğunu söylemek yanlış olmaz.
AB ne istiyor;
– Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin gerilimi artırıcı rol oynamamasını, büyük oranda da Yunanistan ve G. Kıbrıs’ın politika çizgisine Türkiye’nin uymasını. AB tam üyesi olmanın avantajı ile bu iki aktörün kendi pozisyonlarını AB’nin ortak politika çizgisi haline getirdiğini söyleyebiliriz. Belli müzakere marjları olsa da bunların son derece sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Doğu Akdeniz’deki hem ülkelerinin hem AB’nin ortak çıkarlarını dengeleyerek koruyacak bir çok seviyeli anlaşmazlık çözümü stratejisini uyguladığı görülmekte.
– Kıbrıs sorununun çözümünde iki bölgeli, iki toplumlu çözüm seçeneğine şans verilmeye devam edilerek, Birleşmiş Millletler zeminindeki görüşmelere Türkiye’nin açık destek vermesi. Son dönemde Türkiye’nin Kıbrıs sorunu politikasının iki devletli bir çözüm formulüne evrildiği biliniyor.
– Türkiye ile göç anlaşmasının yenilenmesi ve Avrupa Birliği’nin son beş senede edindiği deneyimler ışığında oluşan yeni şartlarla Türkiye’nin mültecileri ülkede tutmaya devam etmesi. AB mültecilerle ilgili finansmanı sürdürürken yeni bir sınıra yığılan mülteciler krizi yaşamanın önüne geçmek istiyor çünkü bu görüntüler AB üye ülkelerinin liderlerini kendi iç kamuoylarına karşı zor duruma düşürmekte. İnsan hakları örgütleri tarafından göç anlaşmasıyla Avrupa değer ve prensiplerini hiçe saymakla suçlanan Avrupa Birliği liderleri bu konuyu olabildiğince kamuoyunun gündeminden düşürmeyi amaçlıyorlar.
AB bu talepler karşılığında Türkiye’deki iktidara ne sunuyor ya da ne sunmuyor ?
Yazının tamamı için tıklayınız