Türkiye’ye yönelik İspanya kaynaklı kötü haber denince akıllara ilk olarak uyuşturucu konusu geliyor olabilir
İSPANYA’DAN KÖTÜ HABERLER GELİYOR.“Türkiye’ye yönelik İspanya kaynaklı kötü haber” denince; akıllara ilk olarak uyuşturucu konusu geliyor olabilir. Çünkü İspanya güvenlik makamları için son yıllarda Türkiye’nin özellikle Latin Amerika kökenli kokain trafiği açısından terminal noktası olduğu pek çok defa yazıldı. Hatta ülkemiz ve bayrağımız açısından bazı üzücü haberler de duyduk. Bunlar; Latin Amerika ülkeleri limanları kalkışlı ve Türkiye limanları varışlı, Türk Bayraklı veya sahibi Türk olan ticaret gemilerinin şüpheli kategoride olduğu, Cebelitarık Boğazı’ndan geçerken İspanyol Jandarması’nın (Guardia Civil) özel gözetimi altında tutulduğu ve bazılarına ise operasyon yapıldığı şeklindeydi. Bu sorunun çözümü; eğer istenir ve güçlü siyasi irade ortaya konursa mümkündür. İçişleri Bakanlığımız İspanyol İçişleri Bakanlığı ile masaya oturur ve emrindeki Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Guardia Civil ile koordineli çalışması ve birlikte operasyon yapabilmesinin önü açılırsa, ülkemiz hakkında bizi utandıracak bu tip sorunların önüne kolaylıkla geçilebilir. Sanırım bu konuda İçişleri Bakanlığımız ve Ulaştırma Bakanlığımız çok ciddi çalışmalar yapıyordur.
Juan Carlos’ta Problem Var!
Bugünkü köşe yazımızın konusu da yine İspanya’dan ama bu sefer konu uyuşturucu değil, halen inşası devam eden ve 2023’de Türk Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilecek olan TCG Anadolu’nun İspanyol Deniz Kuvvetleri’nde görev yapan kız kardeşi Amfibi Hücum Gemisi Juan Carlos (LHD).İspanyol Donanmasının Amiral Gemisi de olan Juan Carlos’un uzun süredir devam eden, kronik hale gelen ve son seferinde Atlantik’te hareketten sakıt kalmasına da neden olan arızalar sonucunda tahrik siteminin değiştirilmesine karar verilmiş. Karar aşamasına gelinmeden önce, müzmin hale gelen arızaların arkasındaki gerçek nedenin bulunması için Asea Brown Boveri (ABB) şirketine bedeli 171.220 Euro olan bir çalışma yaptırılmış.
Bu Sistem İspanyol Donanmasındaki İlk Uygulamaydı
Sonuç olarak; İspanyol Deniz Kuvvetleri’nin deniz harekatı operasyon ihtiyaçları, geminin envanterde kalma süresi ve yaşam döngüsü değerlendirilerek tahrik sisteminin kapsamlı bir şekilde değiştirilmesine karar verilmiş. Tahrik sistemindeki sorun, başka sorunlara da kaynaklık ediyormuş. Özellikle titreşim; başta elektronik cihazlarda olmak üzere, gemide başka arızalara da sebep oluyormuş. Juan Carlos ve TCG Anadolu’da geleneksel şaft, pervane ve dümen yok. Bunun yerine azimut pervaneler ve elektrikli tahrik sistemi var. Her biri 11 MV gücünde ve 360 derece dönebilme özelliğine sahip ve bu sayede dümen görevi de gören, limanda ve amfibi harekata manevra kolaylığı sağlayacağı düşünülen elektrik motorları mevcut. Juan Carlos’a takılan bu tahrik sistemi, İspanyol Donanmasındaki ilk uygulamaydı.
TCG Anadolu Bu Haliyle Teslim Alınmamalı!
En sonunda karar verildi ve hükümet onayladı; dizayn ve bitmeyen sorunlara çare olarak TCG Anadolu’nun kız kardeşi Juan Carlos’un 30 Milyon Euro değerinde bir proje ile Navantia-Kadiz Tersanesinde tahrik sistemi değiştirilecek. Bu büyük onarım ve dizayn değişikliğinin yaklaşık olarak 1-2 yıl süreceği söyleniyor. Bu değişiklikle; gemide dizayndan kaynaklanan kavitasyon ve titreşim sorunlarının giderilebileceği ve diğer cihazları olumsuz olarak etkilemesinin de önüne geçilebileceği öngörülüyor. Ama gerçek durum, onarım bittikten ve tecrübe seyirleri yapıldıktan sonra anlaşılabilecek.Juan Carlos’un yaşadığı bu problem ve yapılması gerekenler, normal olarak İspanyolların sorunu. Ama mademki TCG Anadolu aynı dizayna sahip ve bu geminin kız kardeşi, artık bu andan itibaren bizi de ilgilendiriyor. Juan Carlos’un tahrik sistemine yapılacak değişiklikler TCG Anadolu üzerinde de yapılmadan Türk Deniz Kuvvetleri, TCG Anadolu’yu teslim almamalı. Ama görebildiğim kadarı ile Sedef Tersanesi, bir an önce gemiyi teslim etmeye bakıyor.
Esasında Projeyi RMK Kazanmıştı
TCG Anadolu, İspanyol Navantia Tersanesi ve Sedef Tersanesi’nin ortak proje ve girişimi ile yapılıyor. Bu ortaklık; aynı dizayna ve tahrik sistemine sahip olan Juan Carlos’taki sorunu çözmek için yapılacak değişiklikleri ve onarımı TCG Anadolu’da da yapmadan gemiyi teslim edemez. Bu şekli ile TCG Anadolu teslim alınırsa; yarın bu masrafları kafasında tüy bitmemiş yetimin ve öksüzün hakkı olan milli bütçeden karşılamak zorunda kalırız. TCG Anadolu henüz yeniyken sanki sorun çıkarmıyormuş gibi görünebilir, çünkü aynı deneyimler Juan Carlos’ta da yaşanmış. Aslında hep sorunluymuş ve 3 yıl önce yapılan bir çalışmada da geminin bu tahrik sistemi ile yürümediği, sorunun bu olduğu kesinleşmiş. Esasında; TCG Anadolu’nun ihalesine RMK Marine, SEDEF ve DESAN olmak üzere, üç tersane girmişti. RMK’nın önerdiği tasarım; yüzde yüz milli bir tasarımdı. Bu tasarımda çalışan Türk mühendislerin büyük kısmı, MİLGEM (Milli Gemi) projesinde çalışmış olan emekli deniz subaylarıydı. İhale sırasında en düşük teklif, Koç Şirketler Grubu’na ait olan RMK tarafından verilmişti. Ancak; fiyat teklifleri verildikten sonra iki defa indirim yapılarak fiyat teklifi istenmiş, fakat RMK fiyat teklifini hiç değiştirmemişti.
Milli Tasarım Yerine Yabancı Tasarım
Sonunda; Başbakan Erdoğan’ın başında bulunduğu Savunma Sanayi İcra Komitesi, 26 Aralık 2013 tarihinde teklif değerlendirme çalışmalarının tamamladığını bildirip, proje kapsamında Sedef Gemi İnşaatı A.Ş. ile görüşmelere başlanmasını istemişti.İhaleyi kazandığı açıklanan Sedef Tersanesi, projeye İspanyol Navantia Tersanesi ile ortak girdi ve inşa edeceği İspanyol Juan Carlos sınıfı LHD’nin inşa süresince mühendislik hizmetleri de İspanyollar tarafından verilecekti. İspanyol gemisinin bazı değişikliklerle birlikte aynısı yapılacaktı. Yani daha ucuz ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin harekat ihtiyaçlarını en iyi karşılayacak olan milli dizayna sahip bir projenin yerine daha pahalı olan yabancı bir dizayn projesi tercih edildi. Sonrasında bu projeye Türk Deniz Kuvvetleri’nin harekat ihtiyaçlarını karşılamak için proje maliyetinin üstüne ilaveler yapılarak değişiklikler de yapıldı. Ama geminin tahrik sistemi aynı kaldı.
Milli Tank Projesi de Böyle Oldu
Buna benzer gelişmeler, bildiğiniz üzere milli tank projesinde de gerçekleşmişti. Tasarım, prototipleme ve kalifikasyon süreçleri tamamlanan ve seri üretime geçme aşamasına gelen Altay Ana Muharebe Tankı projesi Koç Grubundan alınmış, iktidara yakın birilerine verilmiş ve sonuç hüsran olmuştu. Tank hala ortada yok!
İspanyol Navantia Tersanesi’nin, projeyi Sedef Tersanesi ile birlikte aldığında büyük bir mali sıkıntı içinde olduğu, İspanyol basınında o günlerde yazılanlar arasındaydı. İhalenin verildiği Metin Kalkavan’a ait olan Sedef Tersanesi’nin de o günlerde mali sıkıntı içinde olduğu ve personelinin maaşlarını ödemekte sorun yaşadığı, gemi inşa sektörden aldığımız duyumlar arasındaydı.
Medya Ölü Taklidi Yapıyor
Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın vizyonu; ülkemizin stratejik savunma ve güvenlik ihtiyaçlarına, teknolojik gelişmeler doğrultusunda özgün yurt içi çözümler sunan, uluslararası pazara entegre ve rekabetçi bir savunma sanayiine yön veren uzman tedarik kurumu olmaktır. Müsteşarlığın bu vizyonuna bakıldığında; siyasi nedenlerle doğru seçim yapılmadığı açıkça görülüyor.İspanya’da, Juan Carlos ile ilgili olan ama TCG Anadolu’yu da çok yakından ilgilendiren bu haberler çıkarken, bizim medyamız ölü taklidi yapıyor ve bu haberlere hiç yer vermiyor. Sizce neden olabilir?