“Libya’yı bir felaket bekliyor.”
Yukarıda sözler Libya Başbakanı Sarrac’a ait.
Darbeci Hafter ve bağlı güçler, Libya’daki petrol sahalarını ablukaya almış ve dünya petrol piyasaları da bundan etkilenmişti.
Sorun bununla da sınırlı değil:
Hafter’e bağlı güçler aldıkları destekle Libya’yı tamamen ele geçirmek için yeni ve büyük bir saldırıya hazırlanıyor. Hedef Sarrac Hükümetini devirmek ve Libya’da tek güç haline gelebilmek.
Hafter’in arkasında Rusya, Mısır, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve hatta Amerika ile bazı AB ülkelerinin olduğu da söyleniyor.
Şimdi gelelim asıl kavganın nedeni olan petrol konusuna:
Libya’nın petrol zenginliğinin önemli bölümü ülkenin doğusunda yer alıyor, ancak petrol gelirleri merkezi Trablus’ta bulunan devlet denetimindeki NOC adlı petrol şirketi üzerinden dağıtılıyor.
Libya’da uluslararası toplum tarafından tanınan yönetimin başbakanı Fayez El Sarrac, Halife Hafter’a bağlı güçlerin petrol sahalarına ablukayı kaldırması konusunda baskı olmazsa, Libya’nın felaket bir durumla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunuyor.
Almanya’nın başkenti Berlin’de Libya krizine siyasi çözüm bulunması çabaları kapsamında yapılan konferans devam ederken, Libya’nın doğusunda üslenen General Hafter’e bağlı güçler Cuma gününden bu yana ülkedeki önemli petrol sahalarını ablukaya almıştı.
Hafter’e bağlı güçlerin petrol sahalarını ablukaya alması üretimi de sıfıra indirmişti.
Merkezi Trablus’ta bulunan ve uluslararası toplum tarafından tanınan yönetimin lideri Fayez El Sarrac, krizin diplomatik yolla çözümü için ilgili ülkelerin harekete geçmesi gerektiğini anımsatıyor.
El Sarrac, Hafter’e bağlı güçlerin petrol gelirlerinin Libyalılar arasında yeniden dağıtılması koşuluyla petrol sahalarına yönelik ablukayı kaldırabileceği talebini ise reddetti, petrol gelirlerinin tüm ülkeye yarar sağlaması gerektiğinin altını çizdi. El Sarrac, “Durum bu şekilde devam ederse, felaket olacak. Umarım yabancı ülkeler bu konunun takipçisi olur” dedi.
Petrol şirketi yetkilileri ise, Libya’nın tamamına hizmet ettiklerini ve çatışmalardan uzak durduklarını vurguluyor.
NOC, Libya’nın en önemli geçim kaynağı olan petrol ve doğal gaz gelirlerini Trablus’taki merkez bankasına gönderiyor. Merkez bankası genel olarak El Sarrac yönetimine çalışmakla birlikte, Hafter’e bağlı güçlerin kontrolunda olan doğu bölgesinde de maaşların ödenmesi ya da yakıt tedariği gibi bazı kamu hizmetlerine maddi kaynak sağlıyor.
El Sarrac yaptığı açıklamada, yönetiminin Berlin’de geçici ateşkesin kalıcı ateşkese dönüştürülmesi ve BM liderliğindeki çözüm planı kapsamında çatışmanın sonlandırılması amacıyla da Libya’daki gruplar arasında müzakerelerin başlaması yönünde alınan karara saygı duyacağını söyledi.
Ancak General Hafter ile bir kez daha bir araya gelme olasılığının masada olmadığı mesajını verdi. Sarrac, “Benim için durum açık. Diğer tarafla bir daha masaya oturmayacağız” dedi.
Sarrac ve Hafter, 2019 yılı Şubat ayında Abu Dhabi’de bir araya gelmiş, iki taraf Libya’da iktidar paylaşımı konusunda uzlaşamayınca Hafter’e bağlı güçler başkent Trablus’a yönelik saldırıyı başlatmıştı.
Berlin’deki zirvede, her iki taraftan beş askeri temsilciden oluşan ortak bir komisyonun oluşturulması ve bu komisyonun da bir hafta içinde işleyebilir bir ateşkesin unsurlarını görüşmek üzere Cenevre’de bir araya gelmesi kararlaştırılmıştı.
Libya’da taraflar arasında güven eksikliği sebebiyle ateşkes olasılığı konusunda beklentilerin çok yüksek olmadığı da söyleniyor.
Eğer Libya sorununa kesin ve kalıcı bir çözüm bulunamazsa, ülkede çok kanlı çatışmaların olabileceği görülüyor.
Ortada bir petrol zenginliğinin bulunduğu Libya’da dış güçler önemli rol oynuyor ve bundan sonra da oynayacaklar. Kaldı ki, ülkede hangi güç ipleri eline geçirirse geçirsin, bu zenginliği yine de onlara bırakmayacaklarını açık biçimde görebilmekteyiz.