Bu hafta Atlantiğin karşı kıyılarından merhaba diyorum sizlere. New York soğuk olur diye hiç gelmek istemiyordum ve benim tercihimde değildi açıkçası ama burda hava resmen bahar. Iyiki gelmişim sabah kahvaltısında donat ve kahve ikilisini özlemişim. Donat Amerika'da bir başka lezzetli sanki....Sonra Somon ve krem peynirli çıtır bagellerini....Little Italy ( Küçük Italya ) de etrafa bakınıp hayran olmayı.

Marriott otelin restoranında sıcak çikolata içerek New York'u kuşbakışı 360 derece seyretmeyi...Ürkütücü ve bir türlü çõzemediğim metrolarında kaybolmayı...Yüzüme zombi bakışıyla bakıp para isteyen ama alinamayan sonra da çok  içten " Have a good day lady" diyen evsizleri.....Feliz Navidad şarkısını Ispanyolca dinlemesini....Central Park'ta amaçsız yürürken koşanları kıskanmayı.


New York'a ilk gelişim 1999 yılında oğrencilik yıllarındaydı. Sonrasında 2009'da tekrar gelince bunu periodik nostaljikleştirelim dedik ve 2019 Noeli yine burdayız umarım 2029'da  kısmet olur.

Amerikan filmleriyle büyüyen bir nesilden gelmeyim. Benim zamanımda Kore filmleriyle tanışmamıştık daha. New York'u görmeden filmlerden, şarkılardan tanıyordum aslında. bu ikonik şehri o yüzden ilk gidisimde bile yabancılık çekmedim.

Bugun Noel biraz sonra cebimizde dünyanın her yerine taşıdığımız minik ağacımızın altındaki hediyeleri açıp Noel yemeğimiz için hazırlanacağım hepinize çok harika bir yeni yıl diliyorum.

YENI YILINIZ KUTLU OLSUN