Geçen yıl turizmde yüzler gülmüştü. Turizmciler içinde bulunduğumuz 2019 sezonunun daha parlak geçeceğini tahmin ettiklerini belirtip “Bu sezon daha iyi iş yapabileceğimizi düşünüyoruz” açıklamasını yapmışlardı.
“Beklenti yüksek. Turizmde yüzler gülecek. Esnaf da çok kazanacak. Eski parlak günlerimize tekrar kavuşacağız “açıklamaları neredeyse havada kalmış görünüyor.
Bugüne kadar elde edilen verilere bakılacak olursa turizmde bu yıl bir durgunluğun yaşandığını söyleyebiliriz.
23 Haziran’da yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri nedeni ile iç turizminde bir ay kayıp yaşandı.
Bu satırlar yazılırken, kendileri ile görüştüğümüz turizmciler “Beklenen işi yapamıyoruz” diye yakınıyorlardı.
Bodrum, eski günlerini arar hale geldi. Yüksek sezonda bile otellerde doluluk oranında sıkıntılar yaşanıyor. “Her şey dahil” sistemde bile beklenenler olmadı.
Gazetelerde halen otellerde indirim ilanları yer alıyor. Neredeyse turizm sezonunda sona geliniyor ama halen “son dakika indirimleri” bitmiyor. Bunlar, otellerdeki doluluk oranlarının iyi olmadığını gösteriyor.
Bir önemli nokta da şu:
“Her şey dahil” sistemdeki işletmelere yurt dışında 35 Dolara yatak satılıyor. Bu fiyatla bazı oteller doluyor ama kalitede ve standartlarda beklenen oranlar tutturulamıyor. Birçok otelde kalite düşüklüğü yaşanıyor.
Zengin Avrupalı turist beklentilerinde de hayal kırıklığı yaşanıyor.
Gözlerini Uzakdoğu ülkelerine ve Türk Cumhuriyetlerine diken turizmcilerin de bu noktalarda beklentileri gerçekleşmedi.
Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, "Turizmde gelir olarak önümüzdeki yıldan itibaren dünya ortalamasına yaklaşacağız. 2019 turizm yılı olacak" demiş ve sözlerine şunları eklemişti:
"Turizmdeki hedefimizi, 2023'ten önce yakalamış olacağız. Onun için 2023 hedefini revize etmemiz, 50 milyon hedefimizi artırmamız gerekiyor. Daha önce açıklanmış olan 50 milyon turist hedefini 2019'da yakalayacağız. Bundan dolayı 2023 için kendimize yeni bir rakam, hedef belirlememiz gerekiyor. Gelir olarak da önümüzdeki yıldan itibaren dünya ortalamasına yaklaşacağız. 2019 turizm yılı olacak. Mutlaka çift haneli büyüme olacak ve Türkiye olarak 50 milyon rakamını 2019'da göreceğiz"
Hemen açıklayalım:
Antalya’daki otellere de özellikle Rusya’dan ucuz turist akını oldu. Söylenen rakamlar yakalanamadığı gibi, ucuz turistten beklenen gelirin elde edilemediği de rakamlarla ortaya konuldu.
Şu konuyu sürekli gündemde tutmaya çalıştık.
Önemli olan turist sayısını artırmak değil, az ama zengin turist ağırlayarak önemli gelir elde edebilmek olmalıdır.
Birçok ülke turisti Türkiye’yi “ucuz tatil yeri” olarak görüyor.
Çok ucuz fiyata her şey dahil sitemle otellere yerleşenler zaten dışarıya çıkıp fazladan bir harcama yapmıyor. Esnaf bu nedenle de beklenen işi yapamıyor, çokları dükkân kapatmak zorunda kalıyor.
Turizmi çok yönlü olarak değerlendirmek gerekiyor.
Oteller de dolmalı, ancak esnaf da iş yapabilmeli ve kazanmalıdır.
Biz, halen bunu yakalayamadık.
Bodrum’da esnafı dolaşın, sorunlarını dinleyin ve Bodrum gibi turizmin göbeğinde işlerin nasıl gittiğine daha iyi karar vereceksiniz.
Otellerin çoğu da sıkıntı yaşıyor ve iş yapamıyor. İş yapıyor gibi görünenlerin de zarar ettikleri görülecektir.
Bazı işletmelerde çalışanların maaşlarının dahi ödenemediği açıklamaları geliyor. Bazı işletmelerde ise elaman çıkarmaları yaşanıyor.
“İyi gidiyor” denilen turizmimizde yaşananlar kısaca bunlar. “Beklentimiz yüksek, işler iyi gidecek” denilmekle de her şey iyi gitmiyor. Birçok alanda sıkıntılar var ve bunların mutlaka çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Turizmi çok önemsiyoruz. “Bacasız sanayii” olarak gösterilen bu sektörün iyi çalışması ile de ekonomimizin nefes alabileceğini görüyoruz. Ancak “neden beklentilerimizi tutturamıyoruz, neden bazı sıkıntılar yaşanıyor?”, bu soruların yanıtını da bir başka yazımızda vermeye çalışacağız.