Bugünlerde endişe şu:
“Yeniden kapanma olur mu?”
Eğer böyle giderse bilim insanları uyarıyor. Yeniden kapanmaya gidilebileceğini, hatta yüz yüze eğitimin bile tehlikeye girebileceğini ifade ediyorlar.
Haziranda aşırı normalleşen Türkiye’de vaka sayıları artıyor. Ağustosta aşıda belli bir aşamaya gelinemezse kapanmalar gündemde. Dünya daha bulaşıcı olduğu kesinleşen Delta varyantının korkusunu yaşıyor. Birçok ülkede kısıtlamalar, kapanmalar başladı bile.
Vaka sayılarındaki artış bizde de yükselmeye başladı. Bu durum “Acaba yeniden kapanma gündeme gelebilir mi?” endişesi yaratıyor.
İsrail bile coronavirüs artışları nedeni ile Türkiye’yi kırmızı listeye aldığını duyurdu. Zaten İngiltere daha önce aldığı kararla Türkiye’yi kırmızı listeye aldığını duyurmuştu. Bu gelişmelerin bize büyük zarar verebileceğini hemen söyleyelim.
Birçok ülke ile pandemiden dolayı sınırlarımızı kapattık. Uçuşlar da zorunlu haller dışında yapılmıyor.
Türkiye için de durum farklı değil. Aşılamada ağustos ayı yeterli adım atılamazsa eylülden itibaren başlanan noktaya dönülmesi sürpriz görünmüyor.
Uzun bir bayram yaşadık. Bayram boyunca sadece Muğla’ya 6 milyon insan geldi. Muğla’da vaka sayıları düşmüş ve kent mavi renge dönmüştü. Ancak, 6 milyon insanın bayramda yer değiştirmiş olması Muğla’da vaka sayılarının % 100 artmasına neden oldu.
Sezonu kasıma kadar uzatmayı düşünen turizmciler şimdiden panik içinde. Turizmden doğrudan etkilenen perakendede de aynı endişe derinleşiyor.
Pandemi süresince perakende sektörünü dünyadan ve Türkiye’den paylaştığı haberlerle yakından izlememi sağlayan bir iş insanı Sinan Öncel. 100’den fazla markayı bünyesinde toplayan Birleşmiş Markalar Derneği’nin başkanı…
Yeni bir dalganın beklentisi artarken sektördeki durumu ve beklentileri Öncel şu şekilde açıklıyor:
“Normalleşmenin başladığı hazirandan itibaren hareketli günler yaşandığını söylüyor. Haziran anketine göre üyelerin yüzde 70’i 2019 cirosunu yakalamış. Dünyadan gelen haberlere göre ise kapanma olasılığının oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Umudumuz yeniden kapanmadan önümüzdeki kışı atlatmak. Son 15 ayda sektörün derin yaralar aldığını da söylemeden geçemeyeceğim.”
Temmuz ayının da turizmdeki canlılık nedeniyle çok iyi geçtiğini belirtiyor.
Öncel’in söyledikleri bu kadarla da sınırlı değil. Bu dönemde dünyada çok büyük markaların iflas ettiğini, büyük iflas dalgalarının yaşandığını hatırlatıyor ve Türkiye için şunları söylüyor:
– Türkiye’de zorda olan firma sayısı daha sınırlı, bunun en önemli sebebi kısa çalışma ödeneği ile sağlanan destekler, banka kredileri ve piyasadaki firmaların birbirine açtığı krediler oldu.
– Ancak şimdi bu kredilerin yüksek faizlerle geri ödenmesi perakendeciyi zorlayacak gibi görünüyor.
– O bakımdan özellikle gençlere büyük iş imkânı sağlayan bu sektöre desteklerin devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Çok büyük yara aldık, bu yaraların sarılması için zamana ihtiyaç var.”
Özetleyelim:
Aşılanma tamamlanmadan ve kitle bağışıklığı kazanılmadan tam açılma bizi yeniden kapanmaya götürebilir.
Maske, mesafe ve hijyen kurallarını çoğumuz uygulamadık. Kurallara dikkat etmedik. Uzmanların uyarılarına kulaklarımızı tıkadık. Sanki ortada hiçbir şey yokmuş gibi hareket ettik. Sonucu da ortada