Avrupa Birliği'nin genişleme paketinde neler var? AB'nin Türkiye raporu ana bulguları neleri içeriyor? AB Türkiye raporu
Ukrayna ve Moldova ile müzakerelere başlama önerildi Avrupa Komisyonu tarafından, eğer AB liderleri de onaylarsa bu iki ülke AB ile resmen üyelik müzakerelerine başlamış olacak. Gürcistan'a adaylık statüsü için teklif için yeşil ışık yanarken, Bosna Hersek'e AB üyelik müzakerelerine başlamak için henüz yeşil ışık yanmadı."Savaşa rağmen Ukrayna reform azmini ve ilerlemesini gösteriyor" deniliyor Avrupa Komisyonu'nun tavsiyesinde. "Moldova, adalet, yolsuzlukla mücadele ve kamu yönetimi alanlarında reformlarla AB üyeliği yolunda istikrarlı adımlar atıyor". "Bosna Hersek reformlara başladı ama hukukun üstünlüğü ve anayasal düzen için daha fazla çaba gerekiyor."denilmekte Avrupa Komisyonu paketinde.
Bilindiği gibi Türkiye 3 Ekim 2005'te Avrupa Birliği ile resmi olarak AB üyelik müzakerelerine başlamıştı.
Geçen süre zarfında üyelik müzakereleri fiilen dondurulmuş, Türkiye'nin demokratikleşme karnesi de dramatik biçimde kötüleşmişti.
AB 2023 Genişleme Paketi'nde Türkiye
Avrupa Komisyonu'nun #Türkiye2023 Raporu'nda demokratik kurumların işleyişi ve başkanlık sisteminde ciddi eksikliklere dikkat çekiliyor."14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta gerçekleşen seçimler, yeni seçim kanunu altında yapıldı ama medya ve seçim ortamı eleştirilere yol açtı" Raporda: Türkiye'deki anayasal düzen ve siyasi çoğulculuk sorunları devam ediyor; muhalefet baskı altında. Terörle mücadelede insan haklarının korunması vurgulanıyor.Sivil toplum kuruluşlarına baskı tespiti var, deprem yardımlarındaki aktif rolleri takdir ediliyor.Güvenlik güçlerinin sivil denetimi ve kamu yönetimi reformları eksiklikleri sürüyor.Türkiye'nin yargı bağımsızlığı ve AİHM kararlarına uyumu konusundaki ilerlemesi yetersiz bulundu.Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelesi hâlâ erken aşamada. Raporlar somut ilerleme göstermiyor ve Birleşmiş Milletler sözleşmesine rağmen tam bir yolsuzlukları önleme politikası geliştirilemedi. Mevzuatta boşluklar sürüyor. Yolsuzlukla mücadelenin kritik alanlarında, son yıllardaki eksiklikler hâlâ giderilemedi. Türkiye'nin şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda ciddi adımlar atması gerekiyor.
Yolsuzlukla mücadelede strateji ve eylem planının hala olmaması, yolsuzlukla mücadelede kararlılıktan yoksun bir siyasi iradeyi gösteriyor.GRECO tavsiyeleri de ne yazık ki uygulanmadı.Türkiye, örgütlü suçlarla mücadelede AB ve komşularıyla işbirliğinde ilerleme kaydediyor ama tam uyum için daha fazla çalışma şart.Operasyonel başarıya rağmen, Türkiye'nin AB ile kolluk kuvvetleri işbirliği ve bilgi paylaşımında daha istekli olması gerekiyor.
AB veri koruma müktesebatıyla uyumlu olmayan Türk veri koruma yasaları, Europol ile işbirliğinin önünde engel teşkil ediyor.
Kara paranın aklanması ve terör finansmanıyla mücadele çerçevesi FATF ve Venedik Komisyonu tavsiyelerine göre güncellenmeli.
Türkiye'de insan hakları ve temel haklardaki gerileme sürüyor. Mevzuat AİHS ve AİHM kararlarıyla uyumlu hale getirilmeli.
Olağanüstü hâl yasalarının devam eden etkileri, Türkiye'nin mevzuat değişikliği yapmaması endişeleri artırıyor.
Türkiye'nin, AİHM kararlarını tanımama durumu yargının uluslararası standartlara olan bağlılığını sorgulatıyor.
2021 İnsan Hakları Eylem Planı'nın uygulanmasına devam ediliyor ama genel insan hakları durumunda bir iyileşme yok.
İfade özgürlüğünde ciddi gerilemeye şahit oluyoruz. Gazeteciler ve insan hakları savunucuları üzerindeki kısıtlamalar özgürlükleri baskılıyor.
Ulusal güvenlik ve terörle mücadele adı altında yapılan yargı uygulamaları, Avrupa insan hakları standartlarından sapmaya devam ediyor.
Mayıs 2023 seçim kampanyası, ifade özgürlüğü kısıtlamalarıyla dolu ve medyanın tarafsızlığı seçmen kararlarını etkiliyor.
Türkiye'de toplanma ve örgütlenme özgürlüğünde ilerleme yok. Yasalar ve uygulamalar Anayasa ve uluslararası standartlarla uyumsuz."Barışçıl gösterilere yasaklar, orantısız güç kullanımı ve müdahaleler devam ediyor. Göstericilere yönelik soruşturmalar ve cezalar artıyor.Dezavantajlı grupların hakları Türkiye'de yeterince korunmuyor. Romanların iş ve yaşam koşulları iyileştirilmeli."
Şubat 2023 depremleri, Roman nüfusu ve özellikle kadın ve çocukları sert bir şekilde etkiledi. Krizin etkileri ağırlaşarak sürüyor.
LGBTIQ+ bireylere yönelik şiddet, ayrımcılık ve nefret söylemi Türkiye'de ciddi endişeler arasında yer almaya devam ediyor.
Türkiye, göç ve iltica politikasında bazı ilerlemeler kaydetti ama AB-Türkiye geri kabul anlaşmasının tam uygulanması hala beklentiler arasında.AB-Türkiye Bildirisi, göç yönetimi konusundaki iş birliğinin temelini oluşturuyor. İran ve Irak sınır güvenliği konusunda ilerleme var. "Yunanistan'a düzensiz göçmen varışları %62 artarken, İtalya ve Kıbrıs'a olan rotalarda önemli azalmalar gözlemlendi. Göç akışlarındaki bu dalgalanmalar gözetim altında." Türkiye'nin AB ile 23 Kasım 2023'te gerçekleştirilecek göç konulu üst düzey diyalog öncesinde taahhütlerini yerine getirmesi bekleniyor.Türkiye, mültecilere kapılarını açarak dünyanın en büyük mülteci topluluklarından birine ev sahipliği yapma konusunda örnek bir çaba gösteriyor. AB desteğiyle beraber, etkin entegrasyon adımlarının atılması şart.AB tarafından sağlanan 10 milyar Avro'luk fonun 7 milyar Avrosu mülteciler için Türkiye'de kullanıldı. Bu fonlarla mülteci entegrasyonu ve sağlık erişimi alanlarına odaklanmak hayati.
Vize serbestisi yolunda ilerleyen Türkiye, AB normlarına daha yakın mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç duymakta. Uyum çalışmaları devam etmeli.
Türkiye'nin dış politikası, kimi zaman AB'nin ortak dış ve güvenlik politikasıyla çelişse de, bölgesel ve global konularda aktif bir role sahip.
Türkiye, Ukrayna krizinde tarafsız bir arabulucu olarak önemli adımlar atmıştır, ancak AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları konusunda tam bir uyum sağlamaktan kaçınmıştır.
Ortadoğu'daki barış sürecinde, Türkiye'nin iki devletli çözümü destekleyen AB pozisyonuyla uyum içinde olduğu görülüyor. Ancak Suriye konusundaki farklı yaklaşımlar çözüm arayışlarını karmaşıklaştırıyor.
AB'nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası'na katkıda bulunan Türkiye, aynı zamanda NATO içerisinde işbirliklerine açık duruşunu sürdürüyor ve İsveç'in NATO üyelik sürecini destekleme taahhüdünde bulundu.
AB, Kıbrıs'ta BM çerçeveli çözüme kararlı, Haziran 2023'te müzakerelerin hızlanması çağrısında bulundu. Türkiye'nin iki devletli çözüm savunusu, BM kararlarıyla çelişiyor.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de "izinsiz" sondaj faaliyetleri, bölgesel gerilimi artırıyor. AB'nin desteklediği çözüm yolları, bu tür eylemlerin önüne geçmeyi hedefliyor.
Cari açık ve mali riskler Türkiye'nin ekonomik kırılganlığını artırıyor. Temmuz'da vergi artışları içeren bütçe, mali disiplin sinyali veriyor.
Türkiye'nin kurumsal düzenlemeleri ve iş dünyasına yönelik hizmetlerde dijitalleşme konusundaki ilerlemeler umut verici, ancak piyasa ekonomisinin işleyişinde şeffaflık ve öngörülebilirliğin eksikliği devam ediyor.
Türkiye'de kayıtdışı ekonomi ve devlet müdahalesinin devam eden etkileri, fiyat belirleme mekanizmalarını sınırlıyor. Şeffaflık ve uygun uygulama yasalarına ihtiyaç var.
Türkiye'nin bankacılık sektörü istikrarlı fakat karmaşık düzenleyici tedbirler finansal sağlamlığı zorluyor. İşgücü piyasası güçlenirken genç ve kadın istihdamı zorlukları sürüyor.
AB ile rekabet ve piyasa kuvvetleriyle başa çıkma konusunda Türkiye'de sınırlı ilerleme. Mesleki eğitim ve işgücü piyasası ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluk devam ediyor.
Yenilenebilir enerji üretiminde artış memnuniyet verici fakat sektörde yerli katkı şartının ayrımcılık oluşturduğu endişeleri var.
AB ile ticari entegrasyon azalıyor.
Kamu alımlarında Türkiye, AB müktesebatına uyumda ciddi eksiklikler gösteriyor. Mahsuplaşmalar ve yerel içeriği destekleyici uygulamalar ticarette engeller yaratıyor.Türkiye, istatistik metodolojisinin AB standartlarına uyumu için adımlar atıyor.TÜİK, süreçleri iyileştiriyor ancak güvenilirliği ve kamuoyu nezdindeki itibarı artırmalı.Türkiye'nin AB iç pazarına entegrasyonu önemli, fakat ticaret engelleri ve ayrımcılık içeren şartlar devam ediyor.AB ile uyum için çaba gösteren Türkiye'nin, yabancı mülkiyet ve sermaye hareketleri üzerindeki sınırlamaları azaltması gerekiyor.
Rekabet politikasında endişeler sürüyor; devlet destekleri, şeffaflık ve uygulama kapasitesi zorlukları var.Şirketler ve fikri mülkiyet hukukunda AB standartlarına ulaşmaya çalışan Türkiye'nin uygulama alanlarında iyileştirmeye ihtiyacı var.
Türkiye'de ekonomik reformlar yavaşlarken, enflasyonu körükleyen politikalar nedeniyle siyasi baskı artıyor.Seçim sonrası, para politikasında sıkılaşma ve mali disiplin öne çıkıyor.
Türkiye'nin işletme ve sanayi politikaları AB normlarıyla uyumlu ilerleme göstermekte yetersiz kalıyor. Sosyal politika ve istihdamda ise kayıt dışılık ve cinsiyet uçurumu endişeleri sürüyor.
Vergi bilgisi paylaşımında AB standartlarına ulaşmada geri kalan Türkiye, gümrük birliği yükümlülüklerinde de sapmalar yaşıyor, ticari sorunlara neden oluyor.
Yeşil Gündem'de bazı adımlar atan Türkiye, Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda ulaştırma ve enerji politikalarını güncelliyor ancak fosil yakıt ve nükleer enerji bağımlılığı sürüyor.
Türkiye, enerji ve ulaştırmada kısmi ilerleme kaydetse de, AB'ye gaz akışını sağlayan Trans-Anadolu boru hattı gibi projelerde önemli bir transit ülke konumunu koruyor.
Çevre ve iklim değişikliği konusunda daha iddialı adımlara ihtiyaç duyan Türkiye, Paris Anlaşması'na uygun güncellenmiş hedefler sunarak uluslararası sorumluluklarını yerine getirme çabasında.
Türkiye tarım sektörü AB'nin ortak tarım politikalarından kopmaya devam ediyor ve tarım ürünleri ithalatındaki kısıtlamalar ekonomik gerilemeyi tetikliyor.
AB ile uyum konusunda daha fazla çaba gerektiren Türkiye, gıda güvenliği ve sağlığı politikalarında sınırlı ilerleme gösteriyor.
Önemli bir gıda ihracatçısı olmanın bu alanda getirdiği sorumluluk büyük.
Balıkçılıkta yönetim ve denetimde adımlar atan Türkiye, sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği yolunda orta seviye hazırlıklarını sürdürüyor.
Bölgesel kalkınma için AB fonlarının daha etkin kullanılması gereken Türkiye, IPA II fonlarını hızlıca özümsemeye ve IPA III için yapıları geliştirmeye devam ediyor.
Mali disiplin ve bütçesel hükümler konusunda belirli bir hazırlık düzeyine sahip olan Türkiye, bu rapor döneminde somut ilerleme göstermedi.